Devlet
Vatandaşına Yüzme Öğretmelidir
Bu
köşede 14 Temmuz 2013 tarihinde ‘’Toprak
Gemi Ağlıyor: Denizde boğulma rekoru kırıyoruz’’, başlıklı bir yazı
yazmıştım. Toprak gemi ağlamaya devam ediyor. 25 Mayıs 2016 günü Büyükçekmece
kıyısında serinlemek için denize giren iki liseli genç boğularak hayatını
kaybetti. Bunun daha sonra arkası geldi. Yaz ayları geldiğinde sahillerimizde,
göl ve ırmaklarımızda boğularak ölen gençlerin sayısı artmaya devam ediyor ve
medyanın haber öncelikleri arasında bile yer almıyor.
Ne
acı! Devlet de
halk da bu haberlere kader deyip geçiyor. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş 6
Haziran 2016 tarihinde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında boğulma
vakaları üzerine şunları söyledi: ‘’Gencecik
evlatlarımızın boğulduğu haberlerini alıyoruz. Buradan annelere babalara,
gerekli kurumlara çağrıda bulunuyorum. Evlatlarımız yüzme bilmiyorlarsa dikkat
etsinler. Her yaz boyunca neredeyse her gün bu boğulma haberlerini almayalım.’’
Keşke çağrıda bulunmakla ya da dikkat edin demekle gençleri boğulmaktan
koruyabilsek.
Devlet
Halka Yüzme Öğretmelidir. 1 Temmuz 2013 gününün gazeteleri denizcilik
ve kabotaj bayramına inat eder gibi bir günde 17 kişinin boğularak öldüğü
haberleri ile çıkmıştı. Denizci
devletlerde günde 10 gencin boğularak öldüğü haberlerini duyabilir miyiz? Uygar
ülkelerde sudan boğulma vakaları iki ana gayretle önlenir. Birincisi devletin
ilköğretim döneminde okullarda temel yüzme eğitimi vermesi; İkincisi gönüllü
can kurtarma teşkilatı faaliyetleridir. Ancak birincisi ikincisinden daha
önemlidir.
Uygar
Ülkeler Nasıl yapıyor?
Çocuklar kapalı veya açık yüzme havuzlarındaki beden eğitimi derslerinde yüzme
öğrenirler. Kıyısı olsun olmasın gelişmiş ülkelerin şehirlerinde her
belediyenin veya her mahalli yönetimin kapalı/açık yüzme havuzu bulunur. Bu
havuzlarda da sivil toplum örgütleri her yaşa bedava yüzme dersi verirler.
Bizde ise yüzme öğrenmek isteyen bir vatandaşın bedava olanak bulabileceği
hiçbir unsur yoktur. Yaz okullarında zaten sayısı çok kısıtlı olan su sporları
kulüpleri bu işi ücreti karşılığı yaparlar. Okul müfredatlarında yüzmenin
teorisi bile anlatılmaz. Bir yarımada devleti olan ve nüfusunun kabaca yüzde
70’inin deniz kıyısında yaşadığı Türkiye’de yüzmenin toplum içinde
yaygınlaştırılması için vatandaşlarına ilköğretimi zorunlu tutan ve bu hizmeti
bedava veren devletin, bir kamu hizmeti olarak halka yüzme öğretmesi gerekir.
Ne
yapılmalı? Yaz
aylarında her hafta başta çocuklar ve gençler olmak üzere vatandaşlarımızın
boğularak ölmesine artık dur denmelidir. Bu, ikazla, cankurtaran
görevlendirmekle ya da yüzmeyi belirli alanlarda yasaklayarak sağlanamaz. Bu
tip uygulamalar sürece destek sağlar ama çözüm sağlamaz. Asıl yapılması gereken
halka yüzme eğitiminin verilmesidir. Öncelik sahil kentleri ve göl/akarsu
kentleri olmak üzere denizle/su ile iç içe yaşayan başta gençler olmak üzere
yüzme bilmeyenlere bu temel eğitimin verilmesidir. Bu eğitimden amaç olimpiyat
şampiyonu yüzücü yetiştirmek değildir. Suya düştüğünde batmadan ve su yutmadan
kısa mesafeye erişebilecek temel yeteneği kazandırmak amaçlanmalıdır. Bu da bir
haftada kazandırılabilecek bir yetenektir. Bu konuda hükümet ve parlamentonun acil
olarak tedbir alması, muhalefetin bu konunun takipçisi olması gerekir. Nasıl ki
artan trafik kazaları karşısında araştırma komisyonları kuruluyorsa halkın
temel yüzme eğitimi için de tedbirler
alınmalıdır. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Gençlik ve Spor
Bakanlığı müştereken çalışıp bir önlemler paketi hazırlamalıdır. Bu sürece Mili
Eğitim Bakanlığı da dahil olmalı ve kısa vadede ilk öğretimde yüzme eğitiminin
Bakanlığın görevleri arasında yer alması sağlanmalıdır.
Belediyeler
ve STÖ’ler Yüzme Öğretmelidir.
Ülkemizde futbol takımı olmayan belediye yok gibidir. Ancak bunun sağlıklı bir
toplum yaratma amacına sağladığı katma değer tartışmalıdır. Futbol ile kitlesel spor arasında denge kurmak
devletin görevidir. Bu kapsamda devlet çıkaracağı yasalar ile belediyelerin
futbol kulübü kurması yerine/ yanısıra halk sağlığı ve bedensel gelişimine
destek olacak spor tesisleri ve kulüplerinin işletilmesini teşvik etmelidir.
Bunun için belediyelerin kapalı/açık yüzme havuzu inşası teşvik edlmeli, öğretim
kurumları ve Halk Eğitim Merkezleri ile müştereken yüzme bilmeyen
vatandaşlarımıza temel yüzme eğitimini bedava vermeleri sağlanmalıdır.
Sarıyer
Belediyesi Örneği.
Örneğin Sarıyer Belediyesinin sahip olduğu kapalı yüzme havuzunda her yaz 1000
çocuğa yüzme öğretmesi diğer belediyelerin de takip etmesi gereken, kamuya
katma değer yaratan bir projedir. Siyaset üstü bir tutumla belediyelerimizi
Sarıyer Belediyesi örneğini takip etmeye; devlet kurumlarımızı da halkımıza
yüzme öğretecek tedbirlerin alınmasına
liderlik edecek girişimlerde bulunmaya davet ediyorum. Yoksa her yaz, zaten
doğa bilimlerinden ve akıldan hızla uzaklaşan eğitimsiz gençlerimizi,
denizlerimize göz göre göre kurban vermeye devam ederiz. Unutmayalım bilimin ve
aklın olduğu yerde boğulmak kader olamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder