26 Aralık 2016 Pazartesi

SPUTNİK’in haberi ve Karadeniz’de Montreux Dengesi





SPUTNİK’in haberi ve Karadeniz’de Montreux Dengesi
 Geçtiğimiz hafta Rus Sputnik Haber Ajansı, 12 Aralık 2016 tarihinde yayınladığı bir haberde ‘’ABD, Montreux Türk Boğazları Sözleşmesini yırtıp Karadeniz’de sürekli donanma bulunduracak’’ başlıklı bir haber yaptı. Tabi Türkiye Cumhuriyetinin Lozan’dan sonra en kutsal ve en hassas Sözleşmesi söz konusu olunca Türk basını da bu konuyu derhal gündemine taşıdı.

Washington Savunma Forumu. Ajans, söz konusu haberin kaynağını, her sene ABD Deniz Enstitüsü (USNI-US Naval Institute) tarafından düzenlenen ve bu sene de 7 Aralık 2016 tarihinde Washington DC’de icra edilen Savunma Forumunda yapılan konuşmaya dayandırıyor. ‘’Küresel Tehditlerle Mücadelede Öncelikler ne Olmalıdır?’’ temalı bu seneki forumda ilk konuşma olarak ABD Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı (Bir önceki 6’ncı Filo-ABD Avrupa Deniz Kuvvetleri Komutanı) Koramiral James Foggo  yaklaşık 1 saat süren bir konuşma yapıyor. (Merak edenler için link: http://www.usni.org/events/defense-forum-washington-2016)

Amerikalı Amiral neyi kastediyor? Bu konuşmasında Amerikalı Amiral Karadeniz’e değiniyor, ancak Montreux konusunda herhangi bir açıklama yapmıyor. Konuşma sonunda 7 civarında soru alıyor. Bu sorular arasında da Montreux geçmiyor. USNI tarafından forumun web sitesine yüklenmesi sırasında Sputnik’in sorusunun çıkarılmış olabileceğini göz ardı etmeden Sputnik haberini inceleyelim.

Sputnik’in İngilizce yayınlanan (linki : https://sputniknews.com/us/201612091048356927-us-fleet-convention/) haberinde  geçen ifadelere göre Sputnik muhabirinin sorusu üzerine Amiral aşağıdaki açıklamayı yapıyor:

’ ’ABD Gemileri uluslararası sularda hukukun tanıdığı sınırlar içinde ve yasal şekilde karakol faaliyetleri yürütecektir...Biz muhtemelen yılın üçte birinde ABD bayrağı altında ikili veya çok taraflı faaliyetlerle Karadeniz’de varlık gösterdik. NATO da yılın üçte birinde varlık gösterdi. Rus Donanması da Karadeniz’e daha çok gemi getiriyor ve orası her geçen gün daha kalabalık hale geliyor’’

Sputnik’in Yorum Farkı. Bu beyandaki yılın üçte biri kavramı yani dört ay, Sputnik tarafından medyaya haber olarak intikal ettirilirken, Montreux Sözleşmesinde belirtilen sahildarlar dışındaki savaş gemilerinin 21 günle kısıtlanan kalma sürecini ABD’nin tanımayacağı şeklinde bir yorumla sunuldu. Ancak Amiral Foggo bunu kastetmiyor. Aksine Amiral Foggo’nun Sputnik’e yaptığı yorumda kullandığı ‘’hukukun tanıdığı sınırlar ve yasallık’’ kavramları gücünü Montreux Sözleşmesinden alıyor. Amiral Foggo’nun ifadelerinde bir yanlış yok. ABD ve NATO savaş gemileri Karadeniz’de kalma süresi (21 gün) ve tonaj kısıtlamaları (tek başına 15 bin tonu aşmama ve Karadeniz’de toplam 45 bin tonu geçmeme) ile Boğaz Geçiş ihbar sürelerine (15 gün) uyduğu sürece Karadeniz’de varlık gösterebiliyor. Kırım ilhakı sonrası daha saldırgan bir stratejik tutuma geçen NATO, Karadeniz’de Montreux kısıtlamalarına sadık kalarak varlık gösterme profilini 2014 yılından bu yana artırdı.  Romanya devlet başkanının son yıllarda NATO’nun Karadeniz’de sürekli deniz kuvveti varlığı göstermesi çığırtkanlığının temelinde bu profil değişikliği yatıyordu. Ancak Temmuz 2016 NATO Varşova zirvesinde bu istek sonuçsuz kaldı. Rus haber ajansının söz konusu haber başlığındaki  amacının Karadeniz’de Montreux sınırları içinde kalarak artan NATO varlığından duyulan rahatsızlık olabilir. Türkiye de bu konudaki hassasiyetini her zaman koruyor.  

Sputnik Asıl Konuya Ağırlık Vermeliydi.  Ancak Sputnik aslında Foggo’nun konuşmasındaki daha önemli kısımları haberleştirebilirdi. ABD Donanması resmen Rusya ile bir çatışmaya hazırlanıyor. Forumun soru-cevap periyodunda Çin ile ilgili bir soruya gayet barışçıl ve pasif cevap veren ve adeta geçiştiren Amiral, iş Rusya’ya gelince şahinleşiyor. ABD Deniz Kuvvetlerinin R harfi ile başlayan üç büyük tehditle baş ettiğini açıklıyor. Birincisi Rusya, İkincisi radikaller (DAEŞ, Al Kaide vb) ve sonuncusu mülteciler (refugees). Ancak son ikisinin Atlantik sistem sayesinde yaratıldığını söylemiyor. Ya da Rusların Kırım ilhakının aslında AB ve ABD’nin Kiev kışkırtmaları sonucu adeta davet edildiğini...

ABD Donanması Ruslarla Hesaplaşmaya Hazırlanıyor. Ruslarla denizde bir hesaplaşmaya hazır oldukları Amiralin konuşmasının her kelimesinden belli oluyor. Rusların Doğu Akdeniz, Baltık ve Arktik’ten geçen çelik bir yayla Avrupa Yarımadasını ikiye ayırdığını iddia ederken, Atlantik’te ABD’nin dördüncü Atlantik Savaşına hazırlandığını açıklıyor. (İlki: Birinci Dünya Savaşı; İkincisi:  İkinci Dünya Savaşı; Üçüncüsü: Soğuk Savaş ve sonuncusu  Kırım ilhakı sonrası yeni dönem) Rusya’nın Arktik’te yedi yeni üs yaparak NATO’ya meydan okuduğunu, düşük petrol fiyatları, ambargo ve ekonomik sıkıntılara rağmen yeni gemiler inşa ettiğini ve bu gemileri büyük bir öz güvenle tam denemeden  tersaneden çıkıştan kısa süre sonra, savaş şartlarında kullandığını (7 Ekim 2015 Hazar Denizindeki ve Akdeniz’deki Kilo sınıfı denizaltıdan gerçekleştirilen  Club M (Kalibr)  cruise füze saldırılarını kastediyor) ve Doğu Akdeniz’de Kuznetsov uçak gemisinden tarihlerinde ilk kez kara içlerine uçaklarla saldırı görevlerini icra ettiklerini  anlatıyor.

Rusya’nın Kendine Güveni Her Alanda Artıyor. Özetle, ABD’nin Doğu Akdeniz’de Suriye cephesinde stratejik kazanımlarının yetersizliği Rusya’nın kendine güvenini artırıyor. Denizlerde çok hızlı büyüyor. 1989’dan bu yana denizlerde tek başına hakimiyet kuran Atlantik yapı en önemli kalesi olan tuzlu sulardaki bu hakimiyetine meydan okunmasını istemiyor. Kavga kızışıyor. Sputnik bu çekişmede Montreux üzerinden hukuki ve farklı bir alan açmaya çalışmış. Türkiye olarak Karadeniz’de  dış müdahale veya çatışma riskini artıracak girişimlere  izin vermemeye eskiden olduğu gibi gelecekte de dikkat etmeliyiz. Benzer şekilde Montreux Sözleşmesinin koruyucusu olarak bu hayati sözleşmeye konu olan her türlü gelişmeyi devlet ciddiyeti ve hassasiyeti ile takip etmeliyiz.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder