Gecekondu
Donanmaya, Hukuksuz Bağış
Umman Sultanlığı Savunma Bakanı Seyid Bedir Bin Suud Bin
Hareb El-Busaid, 5 Kasım 2013 tarihinde GKRY’ye resmi bir ziyarette bulunur. Bir
yıl önce Umman Sultanı Kabus da adaya ziyarette bulunmuştur. Bakan o kadar iyi
ağırlanır ki dönüşünde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)’nin sözde Deniz
Kuvvetlerine Sultana ait büyük bir yattan destek gemisine çevrilen bir gemiyi hediye
etme kararı alınır.
Umman’dan
Kıbrıslı Rumlara Hediye. 14 Şubat 2017 Salı günü GKRY’nin Larnaka limanında yapılan bir tören ile Umman Sultanlığı
donanmasına ait genel destek gemisi sözde Güney Kıbrıs Deniz Kuvvetlerine
devredildi. Gemiyi Umman’ın Muskat
Limanından Larnaka’ya Rum-Arap ortak personel getirdi. Alasia ismini alan 61
metre uzunluğunda ve saatte 15 deniz mili hız yapabilen 1000 tonluk bu gemi, GKRY’nin ilk açık deniz karakol gemisi olma özelliklerine
sahip. Umman, bu tekneyi savaş gemisi özelliklerine kavuşturmak için top montajları
dahil 4 milyon dolar harcadı. Bu gemi ve envanterde bulunan diğer gemiler,
GKRY’nin (Mısır ve İsrail hariç) tek
taraflı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesinde karakol maksatlı kullanılacak.
Kime karşı? Türk gemilerine karşı. Gemi büyük tonajı nedeni ile Evangalikos
Floricas üssüne sığmadığından Larnaka’da konuşlandırıldı.
Kıbrıs’ın
Değişmeyen Coğrafyası ve Düşmanı (Türkler) Törene GKRY Savunma Bakanı Hristoforos
Fokaides katıldı ve yaptığı konuşmada Umman ile GKRY’yi birbirine benzeterek,
her iki ülkenin stratejik coğrafi mevkilerde bulunduğunu ve köklü denizcilik
geleneklerine sahip olduğunu belirtti. Bakan, GKRY’nin Doğu Akdeniz’de deniz ve
enerji güvenliğine katkı ile
arama/kurtarma, krizlere müdahale ve insani yardım operasyonları icra
etmenin ülke sorumlulukları arasında olduğuna vurgu yaparak, ‘’Kıbrıs sorunu çözülsün veya çözülmesin, bu
endişelerle uğraşmamız ve denizcilik yeteneklerimizi geliştirmemiz devam
edecektir’’ dedi. Ayrıca iddialı bir şekilde ‘’Kıbrıs’ın ne coğrafyası, ne de düşmanları değişmeyecektir’’ vurgusunu yaptı. Buradan şimdi soralım. Düşman
kim? Biz söyleyelim. Türkler. Fokaides konuşmasında ayrıca sözde GKRY
donanmasının 2020 yılı sonuna kadar üç yeni açık deniz savaş gemisi ve iki
sahil güvenlik gemisi ile güçlendirileceğini
açıkladı. Bu kapsamda Evangelos Florakis Deniz Üssü de genişletilecek.
GKRY Deniz
Kuvvetleri Kurabilir mi? Hayır kuramaz. Zira 1960 Londra ve Zürih
Antlaşmaları ile kurulmuş Kıbrıs
Cumhuriyeti anayasasının 129’uncu maddesi sadece 2000 kişilik bir kara gücü
kurmaya izin veriyor. Anayasa, Adada bu kuvvet dışında deniz ve hava gücünün
kurulmasına amir değil. Ulusal Muhafızlar adıyla kurulan bu gücün başlangıçta %70
Rum, %30 Türklerden oluşması planlanmıştı. İlk devlet başkanı Makarios, 13 ayrı
değişiklikle bu oranları değiştirdi. 1963 sonrası Ulusal Muhafızların % 82’si
Rum’du. Garanti antlaşması Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’ye Kıbrıs
anayasasının ve toprak bütünlüğünün korunması sorumluluğunu verdiğinden,
ekonomik gücü başlangıçta yok denecek kadar az olan bu ada devletinde yüksek
maliyetli İki kuvvetin kurulması düşünülmemişti. Ulusal Muhafız Kuvveti önce denizde asayiş uygulamalarına yönelik
sahil güvenlik benzeri bir yapılanmaya gitti. Ancak 1964 olaylarından sonra
asayiş görevlerinin dışında donama görevlerine yönelik karakol botları
filosunun oluştuğunu ve daha sonraları torpido atabilen botlarla küçük bir filotilla
oluşumuna gidildiğini görmekteyiz. Bu gemilerden bazıları 1974 Kıbrıs Barış
Harekatında kullanıldı. Hatta bazıları donanmamız tarafından batırıldı. Ancak
daha sonra yeni alımlarla sözde filotilla güçlendirildi. Fransa’dan Patral, Yunanistan’dan
Dilos, İtalya’dan Vittora sınıfı karakol
botları temin edildi. Daha da öte 1994 yılında Fransa’dan alınan Exocet gemiye
karşı, karadan atılan güdümlü mermi bataryaları donanma oluşumunda yeni bir
sayfa açtı. Güney Kıbrıs, ulusal muhafızlara bağlı sözde Deniz Kuvvetinin
dışında ayrıca Polise bağlı bir deniz filotillasına da sahip. Yani sahil
güvenlik benzeri bir kuruluş da söz konusu. Diğer yandan KKTC’nin sadece sahil
güvenlik gücü kurduğunu bir donanma kurmaya girişmediğini görüyoruz. Kısacası, GKRY
gecekondu donanma kurarak yaptığı hukuksuzluklara, biz de batı dünyasının
gözünde işgalci, barbar Türkler olarak kalmaya devam ediyoruz. Şimdi de Hükümetimizin din
kardeşimiz diye büyük yakınlık duyduğu Umman Sultanlığı bu gecekondu donanmaya savaş gemisi hibe
edebiliyor. Kuşkunuz olmasın açık denizlerde ağır hava koşullarında
kullanılmaya müsait bu gemi, karşısında Türk Donanmasını bulacaktır.
Dışişlerimiz bu
olayı kınadı mı? Umman’ın bu davranışı Dışişlerimizin dikkatini çekti
mi? Muskat Büyükelçimiz en azından duyulan üzüntüyü Umman Savunma Bakanlığına
ulaştırdı mı bilmiyorum. Ancak Doğu Akdeniz’de
barışa ve istikrara hizmet etmeyecek bu girişimin en azından bizim gibi
düşünen pek çok kişiyi rahatsız ettiği bilinmelidir. Fokaides için değişmeyen
coğrafya, Türkler için de değişmez. Ancak bizim sonsuza dek ne düşmanımız ne de
dostumuz olduğunu hatırlatalım. Bizim Akdeniz’de vaz geçilmez ve devredilemez
çıkarlarımız vardır. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça bu tunç yasa değişmez. Çıkarlarımıza
da göz diktirmeyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder