Efes
2018 tatbikatının fiili safhası 7-11 Mayıs 2018 tarihleri arasında
gerçekleşecek. Efes Serisi Müşterek Amfibi Tatbikatlar, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin en büyük ateşgücü ve manevra gösterisidir. Bu seri tatbikatların var
oluş nedeni, ilk yapıldığı 1981 yılından bu yana Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ege
Denizindeki üstün güç intikal yeteneğinin ilanıdır. Başlangıçta adı ‘’İlk
Hedef’’ olan bu seri tatbikatlarda, Ege Ordusu birlikleri ile Amfibi
Tugayımızın ve Çıkarma Gemileri Komutanlığının bağlı olduğu Amfibi Görev Grup
Komutanlığı arasındaki beraber çalışabilirlik, işbirliği ve eşgüdüm esasları denenir.
Genelde iki yılda bir yapılır. Son tatbikat Efes 2016 adıyla 4 Mayıs-4 Haziran
2016 arasında icra edilmişti. Balyoz kumpasından önceki aktif hizmet dönemimde
bu seri tatbikatlara pek çok kez katıldım.
Kıbrıs’tan Ege’ye
Yöneliş. Doğanbey Körfezinde icra edilen kıyıya hücum safhasında bir an için 20
Temmuz 1974 sabahı Girne Yavuz plajına gidersiniz ve bu büyük gücün oluşumu
film şeridi gibi gözünüzün önünden geçer. Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’e
yönelişi Kıbrıs meselesi ile başlamıştır. 21 Aralık
1963 gecesi Kıbrıslı Rumlar, Türklere karşı tarihe Kanlı Noel olarak geçen saldırıları başlattı. Artık Kıbrıs
Türkü’nün kan ve ateşle sınavı başlamıştı. Soydaşlarımızın önce canı sonra malı
ve nihayetinde geleceği korunmalıydı. Askeri güç kullanılmalı, Türk
sahillerinden 60 mil uzaklıktaki adaya amfibi güç intikal ettirilmeliydi. Bu güç sayesinde tutulacak kıyı başından ada
içlerine zırhlı birlikler intikal ettirilebilirdi. Fakat Donanmanın ne amfibi
gemisi ne de amfibi savaşçısı yani deniz piyadesi vardı. Önce gemilere sahip
olmak gerekirdi. Başbakan
Suat Hayri Ürgüplü ve Yardımcısı Süleyman Demirel’in de kurucu üyeler arasında olduğu
Donanma Vakfı 11 Mayıs 1965 günü İstanbul’da kuruldu. Vakıf sayesinde “Kendi
gemini kendin yap” programı çerçevesinde kuruluşundan sonra beş yıl
içinde, 10 avcı bot,12 LCU, 20 LCM inşa edildi. Diğer yandan Kara Kuvvetlerinin
deniz piyade sınıfının kurulmasına karşı sergilediği büyük dirence rağmen
dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Necdet Uran deniz piyade sınıfının
kurulmasını sağladı. 1968 yılında ilk taburun Gölcükte kurulmasıyla önemli bir
aşama kaydedildi. Ancak sonraki komutan, Oramiral Celal Eyiceoğlu Genelkurmay
Başkanı Memduh Tağmaç’ın emri ile bu seçkin birliği 1972 yılında lağıv etti.
Ancak 1973 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Oramiral Kemal Kayacan bu
kararı yeniden değiştirerek 9 Ağustos 1973 tarihinde 2 taburlu deniz piyade
birliğini tekrar kurdu. Birlik 12 Mart 1974’te İskenderun’a intikal etti. Artık Cumhuriyet Donanmasının yeni ağırlık merkezi Doğu Akdeniz
olmuştu.
Deniz Piyadeler EGE’de. 20
Temmuz 1974 Kıbrıs Zaferi, Türklerin 20. yüzyılda Sakarya ve Büyük Taarruzdan
sonraki en büyük askeri zaferi olarak tarihe geçti. Doğu Akdeniz jeopolitiği değiştirilmişti.
Sıra Ege’ye gelmişti. İskenderun’daki deniz piyade birlikleri 7 Kasım 1974 tarihinde
Uzunada’ya intikal ettirildi. Girne
sahillerinde kıyıbaşı tutulmasından tam tamına bir yıl sonra 20 Temmuz 1975 tarihinde
de Ege Ordusu kuruldu. 15 Ocak 1977 tarihinde Foça artık deniz piyadelerin yeni
yurdu olmuştu. Foça’da kurulan deniz üssünün gelişimiyle adım adım bugünlere
gelindi. Aksaz’dan sonra Ege’deki en büyük üssümüz Foça’dır.
Stratejik Deniz Üssü:
FOÇA.
Foça’da Deniz Piyade Tugayımız, yeni tank çıkarma gemilerimiz, süratli çıkarma
araçlarımız, MİLGEM sınıfı ve Burak sınıfı korvetlerimiz bulunuyor. Ayrıca
gelecekte TCG Anadolu isimli ‘’Çok
Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi ya da Havuzlu Helikopter Gemisi’’ de burada
bulunacak. İşte gelecek hafta başlayacak Efes Tatbikatı Foça üssünde yatan
aslanların her sene heyecanla beklediği büyük bir tatbikattır. Bu tatbikat 2016
yılında ilk kez 8 yabancı ülkeden 880 askeri personelin katılması ile müşterek ve birleşik tatbikata
dönüştü.
Efes Serisi Tatbikata
Yabancılar Davet Edilmemelidir. Kanaatimizce bu kritik milli tatbikata sözde
müttefik bile olsalar yabancıların dahil edilmesi yanlış bir karar olmuştur.
Zira Türkiye’nin amfibi yeteneği gizli ve yabancı gözlerden uzak tutulması
gereken bir yetenektir. Bu yeteneğin en önemli tatbikatta yabancılarla
paylaşımı risklidir. Kaldı ki ilk kez yabancılara açılımı kararının 15 Temmuz
2016 darbe girişiminden önce verilmiş olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Gözlemci
gününe yabancı heyetlerin davet edilmesinde bir sakınca olmadığı açıktır. Ancak
sahada fiilen yabancı birliklerle tatbikat icrasının faydadan çok riskler
doğuracağı göz önüne alınmalıdır. Bu sene Genelkurmay açıklamasına göre ABD,
Azerbaycan, Bahreyn, Bangladeş, Bosna Hersek, Gürcistan, İngiltere, İtalya,
Katar, Kazakistan, Kosova, Macaristan, Makedonya, Moğolistan, Özbekistan,
Pakistan, Romanya, Slovakya ve Suudi Arabistan’dan da birlik ve unsurlar
katılıyor.
Yabancılar ve Özellikle Suudi
Arabistan Niye? Bu tatbikata sadece yabancı gözlemeciler davet edimelidir. 15 Temmuz’da başımıza gelenlerden sonra
NATO’daki sözde müttefiklerimize de dikat edilmelidir. Daha da öte mevcut
konjonktürde Suudi Arabistan bu ülkeler arasında çok dikkat çekiyor. İstemeden
soruyoruz. Suudların burada ne işi var? Ortadoğu bloklaşmasında Katar Krizinden
sonra ayrı cephelerde değil miyiz? Başbakan 15 Temmuz darbe girişiminden sonra
bu ülkenin darbe finansmanında yer aldığı sorusuna ‘’Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’’ diye cevap vermedi mi?
Atatürk’ü düşmanca reddeden ve Ankara’daki devlet protokolüne karşı çıkarak
resmi ziyaretlerde asla Anıtkabir ziyareti yapmayan bu ülke neden en kritik
tatbikatımıza davet ediliyor? Dilerim bundan sonraki yıllarda icra edilecek
Efes Tatbikatlarında bu hassasiyetler göz önüne alınır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder