5 Haziran 2015 Cuma

Sadun Boro’nun ardından...

Description: IMG_0131 


                   Mavi Vatan
Amiral Cem Gürdeniz
 Sadun Boro’nun ardından...
                  5 Haziran 2015 sabahı Toprak Gemi Anadolu’nun ilk yelkenci dünya gezgini, Türk amatör denizciliğinin kutup yıldızı, Mavi Uygarlık rotasının usta kaptanı  Sadun Boro’yu kaybettik. Onunla ilk kez 16 Haziran 1968 günü Hürriyet Gazetesinin manşet haberi sayesinde tanışmıştım. Tam 10 yaşındaydım. Manşet ‘’İstanbul’un Kalbi Boro’lar için çarptı’’ şeklindeydi. Kısmet isimli ketch (keç) tipi (iki direkli) 10 metrelik yelkenlisi ile 21 Ağustos 1965 günü başlayıp,  15 Haziran 1968 gününde yani 2 yıl, 10 ay ve 6 gün sonra tamamladığı dünya turu başarısını İstanbul halkı coşku ile kutluyordu. ‘’İstanbul sanki ayaklanmıştı’’ alt manşetine iliştirilen resim, halkın ona, eşi Oda ve seyirde doğan kızı Deniz’e duyduğu büyük sevginin ve takdir hislerinin bir dışa vurumuydu. Onu daha sonra yayımladığı ‘’Pupa Yelken’’ isimli kitabıyla daha yakından tanıdım. 1969 yılında Hürriyet yayınları tarafından üçüncü hamura basılan bu kitap içimde yeni yürümeye başlayan denizciyi koşturmuştu. Pupa Yelken’i eline aldıktan sonra yelkenle ve 10 metrelik bir yelkenliyle dünya seyahati hayal etmeyen genç her halde yoktur.
                  Macera tutkusunu öğreten denizci. O, Türkiye’de milyonlarca gencin yüreğine, deniz sevgisi ve macera tutkusunu aşıladı. O kapıyı açmış, ardından gelenler Toprak Gemi Anadolu’dan dünya gezgini Türk yelkenciler çıkabileceğini, dünyaya ispat etmiş, Türk Bayrağı okyanuslarda ve adını dahi bilmediğimiz yüzlerce limanda ve ülkede şerefle dalgalanabilmiştir. Sadun Boro ve ardından gelen dünya gezginlerimiz bu toprakların sadece iyi denizciler çıkarabileceğini değil, ancak uygar ülkelerin sahip olabildiği doğa ile mücadele edebilme cesaret, azim ve iradesine sahip, özgür ve bağımsız ruhlu insanlar çıkarabileceğini de ispat etmiştir. Türkiye’nin denizcileşmesi ile tam bağımsızlığı arasında Sadun Boro’lar ve onu takip edenler bizlere mükemmel bir bağlantı örneği sunuyor.
                  Özgür ve bağımsız ruhlu denizci. Özgürlüğün ve bağımsızlığın değerini, en iyi doğanın üstün gücü ile mücadele edebilen Sadun Boro gibi insanlar bilebilir.  Ufuk çizgisinin ötesine geçmek için okyanusa açılan bir denizci, özgürlüğünden geçici olarak vazgeçer. Artık o doğanın ve kendi iradesinin rehinidir. Önce kendisi ile giriştiği mücadeleyi, daha sonra doğa ile mücadeleyi kazanmalıdır. Kendi iradesine yenilen denizci, hayatta kalma mücadelesini kazanamaz. İradesini yenerek özgürleşmelidir. Daha sonra doğa ve denizle, onu asla yenemeyeceğini ama işbirliği yapabileceğini bilerek, aklı, mantığı ve duyguları ile mücadele etmelidir. İşte insanın özgürlük ruhunu geliştiren süreç budur. Okyanuslara açılma ve ufkun ötesine gitme cesaret ve onuruna ise sadece özgür ülkelerin çocukları sahip olabilir.  Sadun Boro bu çocukların ilkidir. Onu günümüze kadar 13 amatör denizci takip etti. Halen takip edenler var.  Türkiye’de binlerce Boro’lar olduğunu hayal edelim. Demokrasimizin kalitesini düşünebiliyor musunuz? Denizcileşmenin özgürlük ve bağımsızlık duygularını kamçılarken, laik demokraside nitelik yükselişine neden olabileceği göz ardı edilebilir mi? Sadun Boro ve onun takipçisi bu cesur insanlar, Türkiye’nin feodal ortaçağı aratmayan güncel popüler kültüründe öne çıkan dizi oyuncuları, mankenler, türkücüler ve futbolcular kadar ünlü değiller, ancak onlar Türk denizciliğinin gerçek gurur abideleridir.  Cumhuriyet Donanması ruhunun gerçek temsilcileridirler.  Atatürk’ün okyanuslara erişim hayalinin gerçek sahipleri cesur, çelik iradeli ve başladığını bitirme ilke ve onuruna sahip Türk denizcileridir. Onlar Mavi Vatan’ın gerçek sevgilileridirler.

                  Güle güle Büyük Denizci. Sadun Boro şimdi sonsuzluk okyanusunda yeni bir seyre başlıyor. Bu seyrin 1965 seyrinden aslında hiç farkı yok. Artık yanında sevgili eşi Oda var. Kedileri Miço da onlarla beraber. Hızır Hayrettinler, Oruç Reisler, Kemal Reisler ve Mustafa Kemal onu bağrına basıyor. Türkiye’nin ve Türklerin ilk ‘’Primus Circumdedisti’’ denizcisi olarak okyanuslara ismini kazımış başta Macellan ve Juan Sebastian El Cano olmak üzere tüm dünya denizcileri onu ayakta selamlıyor. Güle güle büyük denizci. Artık tüm denizler senin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder