14 Eylül 2017 Perşembe

Arakan Olayları ve İpek Yolu


 

Arakan Olayları ve İpek Yolu
Çin’in 21’inci yüzyıl jeopolitiğini yeniden kurgulatabilecek kapsam ve derinliğine sahip OBOR (Bir Kuşak - Bir Yol) girişimi 2017 yılında çok önemli ve kritik aşamalardan geçti. 15-16  Mayıs 2017 ‘de Pekin’de yapılan OBOR Forumu bu kapsamda en önemli kilometre taşlarından birisi oldu. Geçen hafta Çin/Xiamen’de yapılan BRICS zirvesi de Bir Kuşak - Bir Yol girişimine yönelik önemli bir kilometre taşı oldu.
OBOR’a Olası Engeller. Diğer yandan OBOR’un küresel jeopolitiği ekonomik gelişim ile değiştirecek bu yükselişine engel teşkil edebilecek ya da duraksatacak altı  önemli gelişmenin 16 Mayıs Pekin zirvesinden sonra hızlanmasına dikkat çekmek gerekir. 1. Güney Çin Denizinde ABD Donanmasının kışkırtıcı hamleleri. 2. Güney Kore’de ABD THAAD sisteminin yerleştirilme kararı ve ABD - Güney Kore ortak tatbikatları. 3. THAAD kararı paralelinde Kuzey Kore’nin nükleer silahlar ve balistik füzeler üzerinden ABD ile çatışma rotasına girmesi. 4.  ABD-Hindistan ilişkilerinde gelişme paralelinde Himalayalar sınırında Hint-Çin geriliminin Temmuz’da kışkırtılması 5. Barzani tarafından 27 Eylül’de Irak sınırları içinde bağımsız Kürdistan referandum kararının alınması. 6. Myanmar’da Suudi Arabistan kontrolündeki Rohingya Kurtuluş Ordusu isimli terör örgütü tarafından başlatılan Arakan olayları.
Myanmar ve OBOR İlişkileri. Son olaylar zincirinin OBOR’a etkilerine bakalım. Çin’in komşusu Myanmar’ın kuzeybatısında yer alan Arakan eyaleti (Rohingya), Bangladeş’e güneydoğu sınırında komşu. Arakan’ın nüfusunun çoğunluğu Müslüman. Emperyalizm her ülkede sömürdüğü gibi böl ve yönet prensibini Arakan’da da istihbarat ve terör örgütleri üzerinden uyguluyor. Vahabi Suudi Arabistan ve dolaylı olarak müttefiklerinin kontrolündeki Rohingya Kurtuluş Ordusunun başlattığı terör saldırılarıyla 2016 Ekim’inde yapılan seçimler sonrası sakin olan Arakan bölgesi, Myanmar-Çin ilişkilerinin geliştiği bir dönemde karıştırılıyor.  Myanmar’da askeri yönetimin 2015’ten itibaren tamamen görevden uzaklaşması ve San Suu Kyi’nin liderliğinde sivil yönetimin iktidara gelmesi ile ABD, Myanmar’a uyguladığı ambargoyu kaldırmış ve ticari ilişkiler gelişmeye başlamıştı. Ancak bu gelişme Çin - Myanmar ilişkilerini etkilemedi.
Malakka Boğazı ve Myanmar Avantajı. Çin, yumuşak karnı Malakka Boğazını kısa devre yapacak, Bengal Körfezinden Çin’e ulaşacak stratejik ulaşım hattı ile enerji rezervleri alanlarında  Myanmar’ın avantajını görüyor ve tedarik zincirinde Myanmar’a büyük önem veriyor. Myanmar da finans ve ticaret devi bu komşusundan, coğrafi avantajını kullanarak faydalanmak istiyor. Kısacası karşılıklı kazan kazan durumu söz konusu. Bu nedenle Başkan Suu ilk dış ziyaretini ABD ve Avrupa’dan önce Pekin’e yaptı. Her iki devlet pek çok engelle karşılaşılmasına rağmen, yüksek düzeyde görüşmelerle Çin’in Yunnan Eyaletindeki Kunming şehri ile Myanmar’ın  Bengal Körfezindeki Kyauk Phyu limanı arasındaki stratejik ulaşım koridoru/boru hattı ve Irrawady nehri üzerinde Çin finansmanıyla yapılan Myitsone baraj projesini tamamlamaya çalışıyor. Son dönemde Myanmar’ın  Pekin ile yakınlaşması Atlantik cephede  rahatsızlığa neden oldu. Asya'nın en verimli gaz ve petrol rezervlerine ev sahipliği yapan Bengal Körfezi'nde bulunan Myanmar'ın enerji piyasasında Pekin yönetiminin etkinliği her geçen gün artıyor. Çin’in Arakan sorununa yaklaşımı da ülkelerin iç siyasi sorunlarına karışmama prensibi ile uyumlu bir şekilde.  Soruna taraf olmaktan çok sorunu çözmeye odaklı tutumla dengeli bir siyaset yürütüyor. Asya Kalkınma Bankası önümüzdeki yıllarda Myanmar’ın ekonomik büyümesini % 8 civarında öngörüyor. Çin’in Myanmar ticaretindeki payı % 40. Çin Myanmar’a avantajlı krediler ve finansman sağlayarak karşılıklı ticareti artıracak alt yapı projelerini desteklemeye devam ediyor.
Yeni Ekonomik Girişimler. Diğer yandan 2013 yılından itibaren öncelik ve önemi artan BCIM (Bengaldeş-Çin-Hindistan-Myanmar) ekonomik koridorunda Myanmar’ın rolü öne çıkıyor. Kunming’den Mandalay ve Daka üzerinden Kalküta’ya uzanan bu enerji-telekom ve nakliyat koridorunda hub ( merkez) olarak Mynamar’ın Mandalay Şehri seçilmiş durumda. Bu koridoru OBOR’un CPEC- Gwadar/Pakistan - Çin koridoruna benzetmek mümkün. BCIM koridorunun gelecekte doğu batı arasındaki ticari trafikte Singapur’un mevcut stratejik önemini  zorlayacak bir  duruma geleceğini söylemek yanlış olmayacak. Myanmar, uzaktaki üretim merkezleri ile ucuz emeği buluşturacak merkezi konumu ile OBOR da ve bölgesel ekonomik girişimlerde lojistik dengeleri alt üst edecek şekilde kilit bir rol oynayacaktır. Bu etkileşimde demir yolu ve deniz yolu gibi ucuz ulaşım araçlarının büyük kolaylık sağlayacağı göz önünde tutulmalıdır. Myanmar, Çin yardımı ile geliştireceği derin su konteyner merkez limanları ve bu limanlara entegre hızlı demiryolu ağları ile OBOR’da kilit rol oynayacaktır.
Arakan sorunu bu gelişmeleri ne derece etkiler? Bu etkilemenin derecesi Myanmar Hükümetinin kriz menejmanı yeteneğine ve emperyalizmin tuzaklarına duyarlılığına bağlı. Çin’e yakın durarak ve Müslümanlara yönelik temel haklar sorununda Çin’in Sincan-Uygur bölgesinde uyguladığı politikaya benzer uygulamalarla sorunu kontrol altına almaya çabalaması gerekir. Diğer yandan tarihsel derinliği olan bir sorunun güncel stratejik çıkarlar uğruna, ABD’nin yakın müttefiki Suudi Arabistan destekli terör örgütleri üzerinden, bölgeye refah ve zenginlik getirecek OBOR gibi projelerin önlenmesinde kullanılmasından, Avrasya’da başta Türkiye olmak üzere her ülkenin ders çıkarması gerekir. Türkiye Arakan olaylarının insani boyutu ile  jeopolitik kırılma yaratma potansiyelini  dengeleyecek dikkat ve özenle hareket etmelidir.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder