26 Aralık 2016 Pazartesi

Değişen Deniz Stratejileri ve Teknoloji





Değişen Deniz Stratejileri ve Teknoloji
         Foreign Affairs dergisi yazarı Amerikalı stratejist Andrew Krepinevich 2012 yılında dergisinin Kasım Aralık 2012 nüshasında  şunları yazmıştı: “ABD, Afganistan ve Irak’ta hükümetleri kolay devirdi, ancak uzun soluklu istikrar operasyonlarını başaramadı. Bunlar hem çok masraflı oldu, hem de sonuçsuz kaldı… Artık yabancı bir ülke işgali çok daha zor. Bunun temel nedeni dünya üzerinde füzeler, toplar, havan topları ve güdümlü mermilerin yayılmasıdır.
Geçtiğimiz Ekim ayı içinde ‘’Yeni Amerikan Güvenliği’’ isimli bir düşünce kuruluşu ABD Kongresi için bir araştırma yaptı. Bu araştırmada 2017 için ayrılan 582,7 milyar dolar savunma bütçesinde Deniz Kuvvetlerinin silahlanma stratejisi ve önceliklerinin ne olması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulundu. Tavsiyelerin başında uçak gemisi inşa projesinin gözden geçirilmesi ve yerine yüksek teknoloji yatırımları yapılması isteniyor.
Amerikan Uçak Gemileri Büyük Risk Altında. Rapor, Gerald Ford sınıfı uçak gemilerinin ve Amerika sınıfı amfibi hücum gemilerinin inşa programlarının durdurulmasını tavsiye ediyor. Mevcut 10 uçak gemisinin gelecek on yıl için yeterli olacağını vurguluyor. Buradan tasarruf edilecek bütçe ile daha küçük tonajlı gemiler, sualtı sistemlerine  ve uçaklara yatırımı savunuyorlar. Böylece, gelecek 10 yılda mevcut 272 gemiden 345 gemiye çıkabilme ve hava kuvvetlerine ilave 120 uçak alımı mümkün olabilecek. Ancak raporda asıl dikkat çeken konu, ABD deniz gücünün ana unsuru olan uçak gemilerine, yeni konjonktürde farklı görev vermeleri. Rapor, uçak gemilerine  açık denizlerde ileri harekat üssü görevi veriyor. Zira, günümüzde uçak gemileri karşı erişim (anti access)  ve bölge yasaklayıcı (area denial) silahlara sahip rakipler karşısında kıyılara yaklaşamıyorlar. Çin ve Rusya’nın geliştirdiği gemiye karşı balistik füzeler ve gezginci (cruise) füzeler  artık binlerce kilometreden uçak gemilerini vurabiliyor. Artık Amerikan uçak gemilerinin Baltık Denizi, Karadeniz veya Güney Çin Denizine stratejik endişe duymadan girme zamanı çoktan geçti. Bu nedenle rapor insansız araçlara yatırım yapılmasını öneriyor. Amerikan denizaltı filosunun hayatta kalabilirlik seviyesini insansız sualtı araçları ile  artıracak teknolojiler öneriyor.
Okyanuslarda Tam Hakimiyet Dönemi Bitti. Bu raporun verdiği mesaj açık. Dünya deniz ve okyanuslarında artık ABD ve Atlantik yapının tam hakimiyeti artık söz konusu değil. En azından ABD Donanmasının ve NATO’nun bir zamanlar en çok tercih ettiği harekât nevi olan güç intikali (power projection) görevi artık eskisi kadar kolay değil. Krepinevich’in 5 yıl önce kara savaşları için yazdığı durum artık denizler için de geçerli olmaya başlıyor. Bunun temel nedeni dijital devrim. Bilgisayarların küçülürken etkinleşmesi ve her geçen gün yeteneklerinin baş döndürücü bir hızla yükselmesi artık tespit, teşhis ve ateş gücü sevk/güdümleme sistemlerinde devrimsel yeniliklere neden oluyor. Soğuk savaşta bu teknolojik gelişmeler Avrupa Atlantik sistemin liderliği ve kontrolünde gerçekleşirken, artık küreselleşeme sayesinde ve COTS olarak bilinen (Commercial of the shelf-Tezgahtan ticari olarak alıma hazır) ürünler sayesinde artık 194 ülke içinde silah veya sensör geliştiren ülkeler hızla artıyor. Özellikle denizaltılara ve kıyıdan denize uzun menzilli füze sistemlerine sahip olan ülke sayısı hızla artıyor.
                  Yeniden Değerlendirme Zamanı. CIA gölge organı Stratfor’un kurucusu stratejist George Friedman’ın “Gelecek 100 Yıl” ve “Gelecek 10 Yıl” kitaplarında yazdıklarına göz atalım:
                  “Amerikan gücünün temeli okyanuslar. Okyanuslara egemen olması diğer devletlerin ABD’ye saldırmasını önlüyor, gerektiğinde ABD’nin müdahale etmesine imkân tanıyor ve ABD’ye uluslararası ticaretin kontrolünü veriyor. Küresel ticaret okyanuslara bağımlıdır. Okyanusları kim kontrol ediyorsa küresel ticareti de o kontrol eder. Amerika’nın görevi denizleri kontrol etmesini tehdit edecek meydan okuyucuların güçlenmesini engellemektir… ABD’nin fiziki güvenliğini sağlamak için dünya okyanuslarının üzerinde tam hâkimiyet ve uluslararası ticaret sistemi üzerinde kontrolü güvence altına almak esastır. ABD tüm okyanusları kontrol etmektedir. Tarihte hiçbir güç bunu yapamamıştır. Bu kontrol sadece ABD güvenliğinin temeli değil aynı zamanda uluslararası sisteme şekil verme gücünün temelini oluşturur. Eğer ABD onay vermezse hiç kimse denizlerde hiçbir yere gidemez. Günün sonunda dünya okyanuslarının kontrolünü sürdürmek ABD için en önemli jeopolitik bir hedeftir.”
                  Bu yorumun, 15 Aralık 2016 günü Güney Çin Denizinde faaliyet gösteren ABD araştırma gemisi USNS Bowdich’e ait bir sualtı dronuna Çin Sahil Güvenlik gemisi tarafından el koyulmasının önlenemediği yeni konjonktürde gözden geçirilme zamanı geliyor.






1 yorum:

  1. Thanks for sharing, nice post! Post really provice useful information!

    An Thái Sơn chia sẻ trẻ sơ sinh nằm nôi điện có tốt không hay võng điện có tốt không và giải đáp cục điện đưa võng giá bao nhiêu cũng như mua máy đưa võng ở tphcm địa chỉ ở đâu uy tín.

    YanıtlaSil