Değişen Deniz Stratejileri ve
Teknoloji
Foreign Affairs dergisi yazarı Amerikalı stratejist
Andrew Krepinevich 2012 yılında dergisinin Kasım Aralık 2012 nüshasında şunları yazmıştı: “ABD, Afganistan ve Irak’ta hükümetleri kolay devirdi, ancak uzun
soluklu istikrar operasyonlarını başaramadı. Bunlar hem çok masraflı oldu, hem
de sonuçsuz kaldı… Artık yabancı bir ülke işgali çok daha zor. Bunun temel nedeni
dünya üzerinde füzeler, toplar, havan topları ve güdümlü mermilerin
yayılmasıdır.”
Geçtiğimiz Ekim
ayı içinde ‘’Yeni Amerikan Güvenliği’’
isimli bir düşünce kuruluşu ABD Kongresi için bir araştırma yaptı. Bu
araştırmada 2017 için ayrılan 582,7 milyar dolar savunma bütçesinde Deniz
Kuvvetlerinin silahlanma stratejisi ve önceliklerinin ne olması gerektiği
konusunda tavsiyelerde bulundu. Tavsiyelerin başında uçak gemisi inşa
projesinin gözden geçirilmesi ve yerine yüksek teknoloji yatırımları yapılması
isteniyor.
Amerikan Uçak Gemileri Büyük Risk Altında. Rapor, Gerald
Ford sınıfı uçak gemilerinin ve Amerika sınıfı amfibi hücum gemilerinin inşa
programlarının durdurulmasını tavsiye ediyor. Mevcut 10 uçak gemisinin gelecek
on yıl için yeterli olacağını vurguluyor. Buradan tasarruf edilecek bütçe ile
daha küçük tonajlı gemiler, sualtı sistemlerine
ve uçaklara yatırımı savunuyorlar. Böylece, gelecek 10 yılda mevcut 272
gemiden 345 gemiye çıkabilme ve hava kuvvetlerine ilave 120 uçak alımı mümkün
olabilecek. Ancak raporda asıl dikkat çeken konu, ABD deniz gücünün ana unsuru
olan uçak gemilerine, yeni konjonktürde farklı görev vermeleri. Rapor, uçak gemilerine
açık denizlerde ileri harekat üssü
görevi veriyor. Zira, günümüzde uçak gemileri karşı erişim (anti access) ve bölge yasaklayıcı (area denial) silahlara
sahip rakipler karşısında kıyılara yaklaşamıyorlar. Çin ve Rusya’nın
geliştirdiği gemiye karşı balistik füzeler ve gezginci (cruise) füzeler artık binlerce kilometreden uçak gemilerini
vurabiliyor. Artık Amerikan uçak gemilerinin Baltık Denizi, Karadeniz veya
Güney Çin Denizine stratejik endişe duymadan girme zamanı çoktan geçti. Bu nedenle
rapor insansız araçlara yatırım yapılmasını öneriyor. Amerikan denizaltı filosunun
hayatta kalabilirlik seviyesini insansız sualtı araçları ile artıracak teknolojiler öneriyor.
Okyanuslarda Tam Hakimiyet Dönemi Bitti. Bu raporun
verdiği mesaj açık. Dünya deniz ve okyanuslarında artık ABD ve Atlantik yapının
tam hakimiyeti artık söz konusu değil. En azından ABD Donanmasının ve NATO’nun
bir zamanlar en çok tercih ettiği harekât nevi olan güç intikali (power
projection) görevi artık eskisi kadar kolay değil. Krepinevich’in 5 yıl önce
kara savaşları için yazdığı durum artık denizler için de geçerli olmaya
başlıyor. Bunun temel nedeni dijital devrim. Bilgisayarların küçülürken
etkinleşmesi ve her geçen gün yeteneklerinin baş döndürücü bir hızla yükselmesi
artık tespit, teşhis ve ateş gücü sevk/güdümleme sistemlerinde devrimsel
yeniliklere neden oluyor. Soğuk savaşta bu teknolojik gelişmeler Avrupa
Atlantik sistemin liderliği ve kontrolünde gerçekleşirken, artık küreselleşeme
sayesinde ve COTS olarak bilinen (Commercial of the shelf-Tezgahtan ticari
olarak alıma hazır) ürünler sayesinde artık 194 ülke içinde silah veya sensör geliştiren
ülkeler hızla artıyor. Özellikle denizaltılara ve kıyıdan denize uzun menzilli
füze sistemlerine sahip olan ülke sayısı hızla artıyor.
Yeniden Değerlendirme Zamanı. CIA
gölge organı Stratfor’un kurucusu stratejist George Friedman’ın “Gelecek 100
Yıl” ve “Gelecek 10 Yıl” kitaplarında yazdıklarına göz atalım:
“Amerikan gücünün temeli
okyanuslar. Okyanuslara egemen olması diğer devletlerin ABD’ye saldırmasını
önlüyor, gerektiğinde ABD’nin müdahale etmesine imkân tanıyor ve ABD’ye
uluslararası ticaretin kontrolünü veriyor. Küresel ticaret okyanuslara
bağımlıdır. Okyanusları kim kontrol ediyorsa küresel ticareti de o kontrol
eder. Amerika’nın görevi denizleri kontrol etmesini tehdit edecek meydan
okuyucuların güçlenmesini engellemektir… ABD’nin fiziki güvenliğini sağlamak
için dünya okyanuslarının üzerinde tam hâkimiyet ve uluslararası ticaret
sistemi üzerinde kontrolü güvence altına almak esastır. ABD tüm okyanusları
kontrol etmektedir. Tarihte hiçbir güç bunu yapamamıştır. Bu kontrol sadece ABD
güvenliğinin temeli değil aynı zamanda uluslararası sisteme şekil verme gücünün
temelini oluşturur. Eğer ABD onay vermezse hiç kimse denizlerde hiçbir yere
gidemez. Günün sonunda dünya okyanuslarının kontrolünü sürdürmek ABD için en
önemli jeopolitik bir hedeftir.”
Bu
yorumun, 15 Aralık 2016 günü Güney Çin Denizinde faaliyet gösteren ABD
araştırma gemisi USNS Bowdich’e ait bir sualtı dronuna Çin Sahil Güvenlik
gemisi tarafından el koyulmasının önlenemediği yeni konjonktürde gözden
geçirilme zamanı geliyor.
Thanks for sharing, nice post! Post really provice useful information!
YanıtlaSilAn Thái Sơn chia sẻ trẻ sơ sinh nằm nôi điện có tốt không hay võng điện có tốt không và giải đáp cục điện đưa võng giá bao nhiêu cũng như mua máy đưa võng ở tphcm địa chỉ ở đâu uy tín.