Amiral
Cem Çakmak’sız Üç Yıl
Bugün 1 Temmuz 2018. Kabotaj Kanununun 92’nci
yıldönümü.
Türkiye
Cumhuriyetinin kıyıları ve karasuları ile göl ve akarsularında yürüttüğü tüm
denizcilik faaliyetlerini kendi tekelinde icra etme -yani kabotaj- hakkını elde
etmesi en az büyük bir meydan muharebesinin kazanılması kadar değerli ve
önemlidir. Büyük bir hamledir. İnönüler, Sakarya ve Büyük Taarruz sonucu demir ve kanla
kazanılmış Kurtuluş Savaşının denizcilik ve deniz ekonomisi cephesindeki en
büyük zaferidir. Kabotaj hakkının düşmanı kapitülasyonlardı. Bu sorun, Birinci
Lozan görüşmelerinde emperyal iradenin devamında ısrar edeceği ve Türk
tarafının görüşmelerden çekilmeye karar vereceği değer ve önemde, hayati bir sorundu.
24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Antlaşmasında bağımsızlığı tanınan Türk
devletinin en önemli kazanımlarından birisi kapitülasyon belasından kurtulması
ve dolayısıyla kabotaj hakkını elde etmesi oldu. 11 Nisan 1926 günü kabul
olunan ve 1 Temmuz 1926 günü yürürlüğe giren 815 sayılı Kabotaj kanunu ile
yabancıların Türk denizciliği üzerindeki tahakkümü bıçak gibi kesildi ve
böylece yüzyıllarca denizden uzaklaştırılan Türk halkı denizlerine geri
dönebildi.
Kabotaj Şehitleri. Ancak, 1 Temmuz 1926’da
kanun çıktığında yeterli alt yapı ve milli ticaret gemisi yoktu. Türk
bayraklı filo o kadar yaşlı ve yetersizdi ki pek çoğu seyre elverişli olmadığı
halde kabotaj hakkını sulandırmamak için kaptanlar çok zor ve yetersiz
koşullarda denize çıkıyor ve denizde bir nevi kurtuluş savaşı veriliyordu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında özellikle Karadeniz’de fırtınalarda pek çok gemi
battı. Çok deniz şehidi verildi. Ama yaşlı ve eski filo gerek armatörü, gerekse
kamu sektörü ile geri adım atmadı. Yaşlı
gemilerle denize çıkmaya devam ettiler. Kabotaj hakkını korumak uğrunda
fedakarca denize çıkan ve hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Benzer bir varlık savaşı, 2007-2014 arasında yaşanan kumpas davalar sürecinde donanmada
yaşandı.
3 Temmuz 2018. Tuğamiral Cem Çakmak’ın
sonsuzluğa uğurlanmasının 3’üncü yıldönümü. Okyanus ve denizlerde tek hakim
olmak ve Türkiye dahil NATO tarafından kuşatılan Akdeniz’in ve kısmen
Karadeniz’in kaderini tek başına belirlemek isteyen hegemonya karşısında, kale
gibi duran, fikir, strateji, taktik ve doktrin üretebilen parlak bir Amiralin
kumpas davalar sonucu kaybının 3. Yılı. Cem Çakmak, Kabotaj hakkını büyük bir
Kurtuluş Savaşı sonunda kazanan bir ulusun evladı olarak bu hakkın
korunmasındaki en büyük güvence olan
donanmamızın gerek stratejik gerekse operatif temeldeki kazanımlarına, bu hakkın
kazanılmasından 80 yıl sonra büyük
katkılar sunmuş bir Amiralimizdi. Kabotaj hakkını bir adım ileri taşımıştı.
Mavi Vatan çıkarlarımızı sadece korumakla kalmamış, geliştirmişti.
FETÖ’nün Hedefindeki Amiral. Atatürkçü, bağımsız ve
ulusal çıkar odaklı Türk siyasi düşünce ekolünün değişik kumpas davalar ve algı
operasyonları ile tasfiye edilmesi sürecinde onlarca Amiral ve yüzlerce deniz
subayı gibi o da hedef seçildi. FETÖ orkestrasyonundaki alçak saldırılara
uğradı. Donanmanın hegemonya çıkarlarına uygun şekilde kullanılmasını sağlamak
üzere kurgulanan Balyoz davası ve diğer takipçi kumpas davalarda öncelikli hedefler
arasına oturtuldu. Davaların mahkeme sürecinde başını öne asla eğmedi. FETÖ’nün
Silivri’deki çadır mahkemelerinde savunma yapmadı. Manifesto niteliğindeki
söylemleri sözde mahkemenin şimdi hapiste olan FETÖ mensubu üyelerinin
suratlarına tokat gibi indi. Mustafa Kemal’in sarsılmaz bir Amirali ve
yurtsever kişiliği ile öne çıkan Cem Çakmak, en zor ve ağır psikolojik
koşullarda bütünlüğünü, kişiliğini ve karakterini bozmadı.
Örnek bir Lider. Amiral Cem Çakmak
fedakar ve öncü bir kişiliğe sahipti. Mücadele adamıydı. Hayat görüşü ve
teorisi sağlam, astlarına örnek bir liderdi. Stratejisiz taktik, teorisiz
pratik uygulayan sıradan yöneticilerden değildi. Sulandırılmamış bir Kemalist
olarak gerçeğin yalın ve tek olduğunu bilen ve onun peşinde koşan bir aydındı. Erdemin
onurunu yenmekte değil mücadele etmekte gören vefa ve cesaret sahibi bir
Amiraldi. FETÖ ve işbirlikçilerinin kurduğu kumpası daha başlangıcından itibaren
net bir şekilde görebilmiş ve tasfiye amaçlı bu çirkin kumpası her yönü ile
anlayabilmiş/anlatabilmiş bir askerdi. Keşke onun görebildiğini söz konusu
dönemde oramiral rütbesinde, cumhuriyet donanmasının emanet edildiği
şahsiyetler görebilse ve cesaretle mücadele etselerdi ! FETÖ kumpasları ve ihaneti
sonucu 19 Aralık 2009’da hayatına kıyan Deniz Öğretmen Albay Ali Tatar ile 8 Şubat 2010 günü aynı akıbetle ebediyete
uğurladığımız Deniz Kurmay Albay Berk Erden için yüreği yanan bir Amiraldi. Diğer
bir Balyoz esiri Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’in 1 Mayıs 2014 günü ani
vefatında yıkılmıştı.
Acımasız bir Tasfiye. Amiral Çakmak, Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral Murat Bilgel’in de üyesi olduğu Yüksek Askeri Şura
tarafından 2012 Ağustos toplantısında 14
orgeneral/oramiralin imzası ile hapisteyken emekli edildi. Hasdal Askeri
Cezaevinden Silivri’ye sevk edildi. Balyoz’un
bir kurgu olduğu bildiği halde YAŞ üyeleri tek fire vermeden tasfiyeleri
imzalamıştı. Yaşadığı ihanetin öfkesi, FETÖ’ye teslim edilmiş ülkemiz için
duyduğu büyük üzüntü ile birleşince, şartlar Silivri duvarları arasında onu
amansız hastalığın kollarına savurdu. Özgürlüğüne tamamen kavuştuktan sadece 1
yıl sonra, 3 Temmuz 2015 sabahı onu kaybettik. Bahriyenin kumpas davalar sonucu
kaybettiği 4’üncü şehidi oldu. Onun ardından 29 Nisan 2018 günü Donanmanın
Altın Çocuğu Oramiral Özden Örnek’i
amansız hastalık sonucu kaybettik. Onun amasız hastalığının tohumları da
Amiral Cem Çakmak gibi Silivri duvarları arasında atılmıştı.
Hatıraları Sonsuza Dek Bizimle. Ebediyete emanet
ettiğimiz kayıpları fiziken geri getiremeyiz. Amiral Cem Çakmak ve kumpas
davaların bahriyeli kayıpları deniz şehitlerimiz olarak, Türk milletinin
kalbinde, mavi vatanın derinliklerinde, donanmanın deniz ufkunda viyalayan her
gemisinin pruvası ve dümen suyunda
görevlerine devam ediyor. Aramızdan ayrılışının 3’üncü yıldönümünde değeli
meslektaşım, dava arkadaşım ve dostum Amiral Cem Çakmak’ı ve tüm kumpas şehitlerini rahmet,
minnet, vefa, özlem ve saygı ile anıyor, aziz hatıraları önünde tazimle
eğiliyorum.
(Merhum Amiral Cem
Çakmak; 4 Temmuz 2018 Çarşamba günü 1130 'da Üsküdar Karacaahmet
Mezarlığı Ada 32 J 208 deki kabri başında anılacaktır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder