25 Eylül 2019 Çarşamba

Küresel Düzenin Yeni Aktörleri: Hipersonik Füzeler

Description: IMG_0131 




Küresel Düzenin Yeni Aktörleri: Hipersonik Füzeler
’Rusya bir rakip ve tekrar güçlenen Rusya karşısında NATO’nun üstünlüğü eridi.’’ Bu sözler  17 Eylül 2019 günü Slovenya’da  da yapılan NATO askeri komite toplantısından sonra ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford’un basına verdiği demeçte sarf edildi.

Yeni Silahlar Yeni Dengeler. Çok değil 20 yıl önce ABD’de yaygın söylem ‘’süper güç değil, hiper güç (hyper power)’’ oldukları şeklinde idi. Ama zaman hızla akıyor. Küresel dengeler 1945’den bu yana hegemonya sahibi ABD aleyhine çok hızla değişiyor. Her hafta karşımıza çıkan yeni gelişmeleri takipte zorlanıyoruz.  Bu konuları yabancı basından güncel takip eden Volkan Özdemir, Hüseyin Vodinalı, Bülent Esinoğlu ve Onur Sinan Güzaltan gibi az sayıda yazar sayesinde kamuoyu nesnel gerçekleri takip edebiliyor. Küresel farkındalık yaratmadan kıtasal ve bölgesel farkındalık yaratılamayacağını hatırlatalım. Teori yoksa, pratiğin anlamı yoktur. Teorinin temeli de jeopolitik gelişmelerdir. Jeopolitik gelişmeler, askeri, ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmelerden beslenir. Askeri gelişmelerde oyun değiştirici stratejik silahların icadı jeopolitik etki yaratır.

Amerikan Hegemonyası Sona Erdi. Nükleer silaha sahip olmanın 1945’de Potsdam Konferansında Truman’a verdiği güven, Amerikan hegemonyasına payanda edilerek 21. Yüzyıla kadar devam etti. Ancak nükleer silahlar kullanılmadığı sürece etkiliydi. Kullanıldığı anda iki tarafın da yok olma sürecini garantilediği için 1945 yılından bu yana 2000’den fazla nükleer test yapıldı ama muharebe sahasında kullanılmadı. Kore ve Vietnam dışında Amerikan ateş gücü kampanya tipi büyük savaşlarda soğuk savaş bitene kadar kullanılmadı. 1991 yılında Tomahawk gezgin füzesinin ABD envanterinde ilk kez kullanılması  nükleer silahların bir alt kademesinde Amerikan hegemonyasının en etkili silahı oldu. Bu silahı kendi haricinde sadece İngiltere’ye verdi. Bu silah ve Amerikan uçak gemileri soğuk savaş sonrası ABD’nin yaratıcı kaos stratejisi ile Afganistan’dan Libya’ya; Irak’tan Suriye’ye Afro-Avrasya coğrafyasına kan ve göz yaşı getirmesinin ve küresel kabadayılığın en etkili enstrümanı oldu. Küresel kabadayılığa ilk meydan okuma 2007 yılının kışında  Münih Güvenlik Konferansında Rus Devlet Başkanı Putin’den geldi. Şöyle konuşmuştu:  ‘’Washington’un geliştirdiği küresel füze savunma sistemi Rusya’nın  nükleer yeteneğini işlevsiz kılmak istiyor. Moskova buna müsaade etmeyecektir. Mevcut ekonomik ve mali sıkıntılar göz önüne alındığında Rusya bu tehdide asimetrik olarak karşılık verecektir.”

Rus Tomahawkları. Asimetrik cevabın ilki 7 Ekim 2015 günü geldi. Rusya, Hazar Denizi Filotillasına ait Gepard sınıfı firkateyn ve Buyan-M sınıfı korvetlerden Suriye’deki IŞID mevzilerine 26 adet Kalibr-NK (Klub K) (NATO tanımı ile SS-N-30-A) gezgin (cruise) füzesi fırlattı. Bu devrimsel bir gelişmeydi. ABD’nin Tomahawk tekeli kırılmış ve yeni bir dönem başlamıştı. İkinci sürpriz 1 Mart 2018 tarihinde Putin’in Rusya Federal Meclisinde yaptığı konuşmayla geldi. Putin, kuvvet çarpanı ve oyun değiştirici etkiye sahip, altı yeni silah sistemini geliştirdiklerini  dünya kamuoyuna açıkladı. Bunlar, kıtalararası balistik füze ‘’Sarmat (RS-28)’’; Yeni gezgin füze sistemleri; İnsansız nükleer denizaltı (Poseidon); Hipersonik balistik nükleer füze (Avangard); Havadan atılan hipersonik nükleer gezgin füze (Kinzhal) ve lazer sistemleri idi. 

Zirkon Farkı. Bu listede Zirkon yoktu. Geçen hafta Forbes dergisinde yayınlanan bir makalede Şubat ayı içerisinde Putin’in açıkladığı hipersonik, gemiye karşı Zirkon füzelerinin, Yasen sınıfı nükleer gezgin füze denizaltılarının ikincisi olan Kazan’a monte edilerek seneye ilk test atışını gerçekleştireceği bilgisi yer aldı. Bazı Rus kaynakları da Zirkon füzelerinin firkateynlerde halen mevcut  ses altı (sub-sonic) sürate sahip Onyx ve Kalibr gezgin füze envanterinin yanında yer alacağını yazdı. 8 Mach, yani saniyede 2500 metre sürate sahip hipersonik Zirkon füzelerinin menzili 500 km. Asıl hedefi savaş gemileri. Gizlilik ve sürprize sahip denizaltından zaman-kritik hedeflere taarruz  geliştirmede yaratacağı etki tartışmasız çok büyük. Özellikle uçak gemisi ve amfibi görev kuvveti gemi grupları için bir kabus. Tarihte ilk kez denizaltından hipersonik füze fırlatma yeteneğinin Rusya’ya çok önemli bir stratejik avantaj kazandıracağı açık. Zirkon’un 8 Mach süratine karşılık Amerikan Tomahawk’ları 0.75 Mach yapabiliyor. Ruslar şimdi bu silahı okyanusların karanlığında saklanan bir denizaltıya yerleştiriyor ve silahın sürat avantajını kullanıyor.  8 Mach lık bir füzeye dünya üzerinde şu anda savunma yapabilecek ne atış kontrol sistemi ne de füze savunma sistemi var. Üzerine gelen Zirkon füze ihbarı alan bir gemi komutanının yapacağı tek şey dua etmek.

Çin’in Hipersonik Füzeleri. Benzer gelişmeler Çin tarafında da gözleniyor. Ocak 2019’da Çin komünist parti liderleri Amerikan uçak gemilerinin korkulu rüyası 2500 km menzile sahip 5 Mach süratle hedefine ilerleyen DF-17 füzesinin son versiyonunun test edildiğini ve Amerikan uçak gemileri ile suüstü savaş gemilerine kolay bir şekilde bertaraf edebileceğini açıkladılar.

Yeni Silahlanma Dönemi. Günümüzde hipersonik füzelerin ortaya çıkması, II.Dünya Savaşından sonra muharebe gemileri geri çekilirken yerini uçak gemisi ve ateş gücünün almasına benzetilebilir. Dünya bahriyeleri yakın bir gelecekte hipersonik füzelere sahip olmak için büyük bir silahlanma dönemi başlatacaktır. Tabi bu füzelere karşı savunma yeteneklerini geliştirmek için de radar ve atış kontrol sistem teknolojilerinde devrimsel gelişmeler beklenmelidir. Tabi özellikle okyanus ve deniz alanlarında hipersonik füzelerin çok değerli platformları savunmasız bırakması, gerek gerginlik gerekse çatışma dönemlerinde bu silaha sahip devletleri rakipleri karşısında köşeye sıkıştırabilecektir. Artık bu silaha sahip Rusya ve Çin gibi ülkelerin kıyılarının 2000 mili içine Amerikan süper gücünün ve yenilmezliğinin sembolü uçak gemileri serbest bir şekilde giremeyecektir. Mukabele olanağı sunacağı için Amerikan savaş gemileri hiç bir durumda ilk ateş eden taraf olamayacaktır. Zira Rus ve Çin hava savunma sistemleri ABD elinde henüz hipersonik gemiye karşı füze sistemi olmadığından mevcut füzelere karşı savunma sistemlerini kullanabilecekken, saldırıya uğrayan Rus veya Çin donanması Amerikan donanmasına hipersonik füzeler ile karşı saldırıya geçtiğinde Amerikan gemileri savunma yapamayacaktır. Bu durumun jeopolitik etkileri kaçınılmaz olacaktır.


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder