22 Mayıs 2016 Pazar

Pentagon’un Senelik Çin Silahlı Kuvvetleri Değerlendirmesi





Pentagon’un Senelik Çin Silahlı Kuvvetleri Değerlendirmesi
                 

                  26 Nisan 2016 tarihinde ABD Savunma Bakanlığı, senelik Çin askeri değerlendirme raporunu kongreye sundu. Raporun tasnif dışı kısmı kamuoyu ile paylaşıldı. Raporu deniz jeopolitiği ve deniz stratejisi perspektifiyle incelediğimizde karşımıza şu tablo çıkıyor.

Çin’in Ordu Reformları. 2015 yılından sonra Çin Halk Kurtuluş Ordusu topyekun  reformlara tabi oldu. Bu reformların asıl amacı Çin Komünist Partisinin ordu üzerindeki kontrolünü yükseltmek, müşterek harekat yeteneğini geliştirmek ve anavatandan uzak bölgelerde kısa süreli ancak yüksek yoğunluklu bölgesel çatışmalardaki savaş yeteneğini artırmaya  odaklıydı. Bu sürece Çin yönetiminin büyük önem verdiğini vurgulamak gerekir. Başkan Xi Jinping ve üst düzey yöneticiler, Çin’in büyük güç statüsü kazanmasını ve Çin Rüyasının gerçekleşmesi için Halk Kurtuluş Ordusunun güçlenmesinin esas olduğunu her ortamda vurguluyorlar. Bu statüde Çin’in çıkarlarını geliştirmesi, diğer ülkelerin Çin çıkarlarına engel olmasının önlenmesi ve Çin’in kendini ve egemenlik iddialarını savunması hedefleniyor. Rapora göre Çin, 2015 yılı boyunca Güney ve Doğu Çin Denizlerinde egemenliği tartışmalı ada adacık ve kayalıklar üzerindeki hak iddialarını devam ettirdi. Doğu Çin Denizinde Japonya ile Diayou adacıkları üzerindeki egemenlik tartışmasını yoğunlaştırırken, Güney Çin Denizinde özellikle Spratly Adaları bölgesinde 1600 hektarlık suni adacıklar geliştirmesiyle daha baskın bir strateji uyguladı. Bu suni alanların her ne kadar deniz yetki alanı olmasa da, bu adacıklar üzerinde kurulacak askeri kolaylıklar, Güney Çin Denizindeki varlığını güçlendirecektir.

ABD ile Savaş İstenmiyor. Rapor Çin’in egemenlik iddialarında sert bir tutum takınmasına rağmen ABD ile doğrudan bir çatışmayı göze alamayacağına da vurgu yapıyor. Bir çatışma durumunda Çin’in, mevcut ekonomik istikrarın büyük yara alacağını ve bu durumun iç barışı etkileyeceğini değerlendirdiği kabul ediliyor. Bu nedenle her iki deniz alanında Çin’in donanmaya bağlı gemiler ve uçaklar yerine, kanun uygulayıcı sahil güvenlik komutanlığı ve benzeri devlet gemilerinin deniz ve hava araçları ile silahlı çatışma eşiğinin altında taktik önlemler üzerinden egemenlik iddialarını sürdüreceği belirtiliyor. Bu kapsamda Çin’in stratejik bir kışkırtmaya girişmeyeceği değerlendiriliyor. Çin’in uzun dönemde rakip devletlerin güç intikal yeteneklerinin kullanımını caydırmayı, kullanılması halinde yok etmeyi ve gerekirse başta ABD olmak üzere üçüncü tarafların müdahalesine karşılık verebilmeyi hedeflediği belirtilen raporda, ABD’nin  teknolojik avantaj sağlayan alanlarını dengelemeye  yönelik askeri modernizasyon projelerine ağırlık verdiği belirtiliyor.

Öncelik Tayvan. Çin’in birinci önceliği Tayvan’da yaşanacak bir çatışmaya verirken, ek vazife alanları olarak Doğu ve Güney Çin Denizleri ve Kore yarımadası gösteriliyor. Çin’in uluslararası çıkarları ve etki alanı genişlettikçe uzak denizlerde güç intikali, deniz ulaştırma rotalarının korunması, deniz haydutluğu ile mücadele, barışı koruma ve insani yardım/afetlere müdahale harekat yeteneklerini artıracak kuvvet ve alt yapı geliştirmeye devam edeceği belirtiliyor. Örneğin Cibuti’de Çin donanmasına ileri üs geliştirme faaliyetleri bu kapsamda ele alınıyor. Çin’in silahlanmada gezginci (cruise), kısa ve orta menzilli balistik füzeler ile yüksek performanslı savaş uçakları, bütünleşik hava savunma, bilgi harekatı, amfibi ve hava saldırı yeteneklerini geliştirmesinin hedeflendiği değerlendiriliyor. Bu kapsamda ayrıca karşı uzay harekâtı, taarruzi siber ve elektronik savaş da geliştirilen yetenekler arasında.

Yolsuzluk büyük zafiyet. Pentagon raporu, Çinin zayıflıkları üzerinde de değerlendirmelerde bulunuyor. En önemli sorun olarak yolsuzluk gösteriliyor. Başkan Xi göreve geldiğinden bu yana 40’tan fazla  üst düzey asker görevden alındı. Diğer bir endişe de son 30 yıldır hiç savaşmayan Çin silahlı kuvvetlerinin gerçek bir krizde nasıl bir performans sergileyeceği konusundaki endişeler. Rapor, Çin’i kışkırtacak bir üslupla yazılmamış. Raporun önemli bir bölümünde küresel çapta ABD ve Çin ortak çıkarları korunurken görüş ayrılığı ve rekabet yaşanan alanların yapıcı bir şekilde yönetilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. ABD ve Çin arasında askeri temasların her seviyede artırılması istenirken, bu şekilde Çin Silahlı Kuvvetlerinin havada ve açık deniz alanlarında hesapsız tırmanmalar ve kazalara neden olma potansiyelinin aşağıya çekilmesinin hedeflenmesi tavsiye ediliyor.
Değerlendirme: Çin’in 2014’de Liaoning isimli uçak gemisini hizmete sokması, Güney Çin Denizinde suni adacıklarda askeri tesisler yapmaya devam etmesi, Pasifik ve Hint Okyanuslarında  nükleer/konvansiyonel denizaltı karakollarını başlatması, geçen yıl Alaska açıklarında Aleutian Adaları civarında savaş gemisi grupları bulundurması  aslında Pentagon şahinlerini çileden çıkardı. Amerikan muhribi, USS Sallen’ın 27 Ekim 2015’de Çin’in, Güney Çin Denizinde Spratly Adalar bölgesinde yaptığı beş suni adacıktan birisi olan Subi’nin 12 mili içinden geçmesi şahinlerin baskısı sonucu gerçekleşti ve aşırı kışkırtıcı bir hareket oldu. Çin, bu geçişe sert bir açıklama  ve takip eden yüksek ateş gücünün kullanıldığı 10 savaş gemisinin ve deniz hava filosunun katıldığı bir bölgesel tatbikat ile cevap verdi. Yani, her iki taraf zaman zaman karşılıklı testler yapıyor. Ancak unutulmaması gerekir ki bu sularda yıllık 5 trilyon dolarlık yük hareketi gerçekleşiyor. Yani küresel ticaretin yüzde 30’u Güney Çin Denizi sularından geçiyor. Bu ticaretin kesilmesinin kazananı olamayacak. Zira ABD ile Çin arasında dakikada 1 milyon dolarlık ticaret söz konusu. ABD bu gerçeğin farkında. Hegemonyanın bu sularda el değiştireceğini de çok iyi biliyor. Eğer bu bir savaşla olacaksa o karar anı, taraflar için ekonomik bir boşanmayı göze alma anı olacaktır. Şu an için ABD zamana oynuyor ve Çin’i kışkırtmadan çevrelemeyi hedefliyor. Bu konuda çok temkinli. Zira iş zora girince bölgede NATO gibi hazır askeri bir ittifak yok.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder