12 Haziran 2016 Pazar

Devlet Vatandaşına Yüzme Öğretmelidir






 Devlet Vatandaşına Yüzme Öğretmelidir

                  Bu köşede 14 Temmuz 2013 tarihinde ‘’Toprak Gemi Ağlıyor: Denizde boğulma rekoru kırıyoruz’’, başlıklı bir yazı yazmıştım. Toprak gemi ağlamaya devam ediyor. 25 Mayıs 2016 günü Büyükçekmece kıyısında serinlemek için denize giren iki liseli genç boğularak hayatını kaybetti. Bunun daha sonra arkası geldi. Yaz ayları geldiğinde sahillerimizde, göl ve ırmaklarımızda boğularak ölen gençlerin sayısı artmaya devam ediyor ve medyanın haber öncelikleri arasında bile yer almıyor.
Ne acı! Devlet de halk da bu haberlere kader deyip geçiyor. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş 6 Haziran 2016 tarihinde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında boğulma vakaları üzerine şunları söyledi: ‘’Gencecik evlatlarımızın boğulduğu haberlerini alıyoruz. Buradan annelere babalara, gerekli kurumlara çağrıda bulunuyorum. Evlatlarımız yüzme bilmiyorlarsa dikkat etsinler. Her yaz boyunca neredeyse her gün bu boğulma haberlerini almayalım.’’ Keşke çağrıda bulunmakla ya da dikkat edin demekle gençleri boğulmaktan koruyabilsek.
Devlet Halka Yüzme Öğretmelidir.   1 Temmuz 2013 gününün gazeteleri denizcilik ve kabotaj bayramına inat eder gibi bir günde 17 kişinin boğularak öldüğü haberleri ile çıkmıştı.  Denizci devletlerde günde 10 gencin boğularak öldüğü haberlerini duyabilir miyiz? Uygar ülkelerde sudan boğulma vakaları iki ana gayretle önlenir. Birincisi devletin ilköğretim döneminde okullarda temel yüzme eğitimi vermesi; İkincisi gönüllü can kurtarma teşkilatı faaliyetleridir. Ancak birincisi ikincisinden daha önemlidir.
Uygar Ülkeler Nasıl yapıyor? Çocuklar kapalı veya açık yüzme havuzlarındaki beden eğitimi derslerinde yüzme öğrenirler. Kıyısı olsun olmasın gelişmiş ülkelerin şehirlerinde her belediyenin veya her mahalli yönetimin kapalı/açık yüzme havuzu bulunur. Bu havuzlarda da sivil toplum örgütleri her yaşa bedava yüzme dersi verirler. Bizde ise yüzme öğrenmek isteyen bir vatandaşın bedava olanak bulabileceği hiçbir unsur yoktur. Yaz okullarında zaten sayısı çok kısıtlı olan su sporları kulüpleri bu işi ücreti karşılığı yaparlar. Okul müfredatlarında yüzmenin teorisi bile anlatılmaz. Bir yarımada devleti olan ve nüfusunun kabaca yüzde 70’inin deniz kıyısında yaşadığı Türkiye’de yüzmenin toplum içinde yaygınlaştırılması için vatandaşlarına ilköğretimi zorunlu tutan ve bu hizmeti bedava veren devletin, bir kamu hizmeti olarak halka yüzme öğretmesi gerekir.
Ne yapılmalı? Yaz aylarında her hafta başta çocuklar ve gençler olmak üzere vatandaşlarımızın boğularak ölmesine artık dur denmelidir. Bu, ikazla, cankurtaran görevlendirmekle ya da yüzmeyi belirli alanlarda yasaklayarak sağlanamaz. Bu tip uygulamalar sürece destek sağlar ama çözüm sağlamaz. Asıl yapılması gereken halka yüzme eğitiminin verilmesidir. Öncelik sahil kentleri ve göl/akarsu kentleri olmak üzere denizle/su ile iç içe yaşayan başta gençler olmak üzere yüzme bilmeyenlere bu temel eğitimin verilmesidir. Bu eğitimden amaç olimpiyat şampiyonu yüzücü yetiştirmek değildir. Suya düştüğünde batmadan ve su yutmadan kısa mesafeye erişebilecek temel yeteneği kazandırmak amaçlanmalıdır. Bu da bir haftada kazandırılabilecek bir yetenektir. Bu konuda hükümet ve parlamentonun acil olarak tedbir alması, muhalefetin bu konunun takipçisi olması gerekir. Nasıl ki artan trafik kazaları karşısında araştırma komisyonları kuruluyorsa halkın temel  yüzme eğitimi için de tedbirler alınmalıdır. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı müştereken çalışıp bir önlemler paketi hazırlamalıdır. Bu sürece Mili Eğitim Bakanlığı da dahil olmalı ve kısa vadede ilk öğretimde yüzme eğitiminin Bakanlığın görevleri arasında yer alması sağlanmalıdır.
Belediyeler ve STÖ’ler Yüzme Öğretmelidir. Ülkemizde futbol takımı olmayan belediye yok gibidir. Ancak bunun sağlıklı bir toplum yaratma amacına sağladığı katma değer tartışmalıdır. Futbol  ile kitlesel spor arasında denge kurmak devletin görevidir. Bu kapsamda devlet çıkaracağı yasalar ile belediyelerin futbol kulübü kurması yerine/ yanısıra halk sağlığı ve bedensel gelişimine destek olacak spor tesisleri ve kulüplerinin işletilmesini teşvik etmelidir. Bunun için belediyelerin kapalı/açık yüzme havuzu inşası teşvik edlmeli, öğretim kurumları ve Halk Eğitim Merkezleri ile müştereken yüzme bilmeyen vatandaşlarımıza temel yüzme eğitimini bedava vermeleri sağlanmalıdır.
Sarıyer Belediyesi Örneği. Örneğin Sarıyer Belediyesinin sahip olduğu kapalı yüzme havuzunda her yaz 1000 çocuğa yüzme öğretmesi diğer belediyelerin de takip etmesi gereken, kamuya katma değer yaratan bir projedir. Siyaset üstü bir tutumla belediyelerimizi Sarıyer Belediyesi örneğini takip etmeye; devlet kurumlarımızı da halkımıza yüzme  öğretecek tedbirlerin alınmasına liderlik edecek girişimlerde bulunmaya davet ediyorum. Yoksa her yaz, zaten doğa bilimlerinden ve akıldan hızla uzaklaşan eğitimsiz gençlerimizi, denizlerimize göz göre göre kurban vermeye devam ederiz. Unutmayalım bilimin ve aklın olduğu yerde boğulmak kader olamaz.    



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder