26 Haziran 2016 Pazar

NATO’nun BALTOPS 16 Tatbikatı ve Brexit sonrası Kırılgan Avrupa İstikrarı






NATO’nun BALTOPS 16 Tatbikatı ve Brexit sonrası Kırılgan Avrupa İstikrarı
                 
                  8-9  Temmuz 2016’da Varşova’da yapılacak NATO Zirvesi öncesinde NATO 5 Haziran 2016’da Baltık Denizinde son yılların en kışkırtıcı tatbikatını icra etti. BALTOPS 16 (Baltic Operations) isimli planlı tatbikata  15 NATO üyesi ve 2 ortak ülkeden (İsveç ve Finlandiya) 6000 asker, 45 savaş gemisi, 60 savaş uçağı katıldı.
                  Baltık’ta Rus Ruleti. Bu seri tatbikatların ilki Amerikan Atlantik Filosunun Seyir Serbestisi (Freedom of Navigation) girişimi altında 1985 yılında başlatılmıştı.  O dönemde bu faaliyete Sovyetleri kışkırtmamak için Almanya dahil bölgeden katılan tek bir ülke olmamıştı. Sovyetlerin ön bahçesinde yapılan bu meydan okumayı ya da Rus Ruletini 1990 tatbikatı izledi. BALTOPS 90’da Soğuk Savaşın bitiş rüzgarını arkasına alan Amerikan savaş gemileri ilk kez Polonya’nın Gdansk Limanını ziyaret ettiler. Bu 63 yıl sonra gerçekleşen bir ilkti. 1993 yılında BALTOPS çap ve kapsamını genişletti.  Finlandiya ve Litvanya da tatbikata katıldılar.
                  Prag Baharından Baltops’a.  Geçen yıla kadar bu tatbikatlar soğuk savaş sonrası dönemde ortaya çıkan askeri boyutu düşük arama kurtarma, insani yardım, Deniz güvenliği, gibi alanlara yönelikken, geçen yıldan itibaren yüksek  hazırlık ve planlama gerektiren yoğun askeri faaliyetlere odaklandı. 2015 yılında icra edilen tatbikatta Polonya’nın kuzeyindeki Ustka’ya geniş çaplı bir amfibi harekat icra edildi.  Bu İkinci Dünya Savaşından sonra batının Baltık’taki en önemli güç gösterisi oldu. Bundan önceki en büyük güç gösterisi 1968 yazında Sovyetler tarafından yapılmıştı. Sovyetler, Baltık, Barents, Norveç ve Kuzey Denizi’nde “Sever” isimli büyük bir deniz tatbikatı icra etmiş ve bu tatbikata Doğu Alman ve Polonya Donanmaları da katılmıştı. Tatbikat Çekoslovakya’da ‘’Prag Baharı’’ adı verilen Sovyet müdahalesi zamanında büyük bir güç gösterisi şeklinde icra edilmişti. Geçen hafta NATO’nun Baltık Denizinde yaptığı tatbikatın 1968 Sever tatbikatından farkı yoktu. Kışkırtıcı ve saldırgan bir tonda icra edilen bu tatbikat, ABD çıkarları için Baltık kıyıdaşlarını Ruslarla çatışma rotasına sokmaya destek oluyor. Diğer bir deyişle bu tatbikat ve benzeri kışkırtmalar, barış içinde birlikte yaşamayı desteklemiyor.
                  Rusya’nın Kışkırtılmasına Devam. AB ve ABD’nin Kiev kışkırtması sonucu Rusya Kırım’a müdahale ederek bu bölgeyi 18 Mart 2014 tarihinde topraklarına kattıktan sonra NATO Rusya’ya karşı yeni eylem planlarına geçti. NATO’nun yeni Harbe Hazırlık Eylem Planı onaylandı ve bu planla ittifak yetenekleri artırılırken, bu yeteneklerin somut ve gözle görülür olması ve Rusya’nın caydırılması planlandı. NATO planına göre aynı zamanda Rusya ile sınırdaş NATO ülkelerinde birlik kaydırmaları, yakıt ve cephane stoklaması yapıldı. Sadece 2014 yılından sonra  Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinde yüzlerce  NATO tatbikatı icra edildi. Tüm bu faaliyetler Rusya’yı çevreleme (contain) politikasının operatif ve stratejik hamleleri olarak icra edildi. Bu çevreleme stratejisinde ağırlık Baltık Denizi ve Orta Avrupa oldu. Karadeniz’de Romanya’nın öncülüğünde ABD’nin önemli hamleleri olsa da Montreux Sözleşmesinin kısıtlamaları NATO’nun bu denizde sürekli ve büyük varlık göstermesine engel olmaya devam ediyor. Ancak Ege’de Türkiye’nin büyük hatası sonucu NATO yasadışı göçle mücadele adı altında sürekli varlık göstermeye başladı. BALTOPS 16 tatbikatı devam ederken Brüksel’de icra edilen NATO Savunma Bakanları toplantısında Polonya, Estonya, Letonya ve Litvanya’ya 4 tabur (Yaklaşık 4000 asker) gönderilmesine karar verildi.  NATO’nun ayrıca Doğu Avrupa’da 8 yeni karargâh kurduğu açıklandı.
Dünya Barışına Katkısı Olmayan Hamleler. Bu kışkırtmalar küresel ve bölgesel perspektifte zaten barut fıçısına dönen ve neredeyse Birinci Dünya savaşı öncesi konjonktüre yakın hale gelen dünyamıza barış ve istikrar açısından bir katma değer yaratmıyor. NATO ve ABD güdümünde başta Doğu Avrupa ve Karadeniz sahildarları olmak üzere pek çok ülkeyi Rusya ile yaşanacak bir sıcak çatışmanın ortasına itiyor. 12 Nisan 2016 günü Baltık Denizinde Amerikan savaş gemisi USS Donald Cook muhribinin 12 metresinden geçen Rus SU-24 savaş uçağı, Rus ruletinin fikir ve isim babası bir devletin ön bahçesindeki kışkırtmaya verdiği cevaptır.
ABD, Avrupa için kanını dökmez. Rusya bir refah devleti değil. Jeopolitik çıkarları ve varlığı için büyük bedeller ödemiş ve ödemeye hazır bir devlet. Soğuk Savaş sonrası dönemde sürekli küçülen ve ‘’peace dividend’’ adı altında savunma bütçelerini ve NATO katkı paylarını düşüren Avrupalı NATO üyeleri içine çekildikleri bu tuzağın farkında değiller. Glasnost’un Devlet Başkanı batı yanlısı Gorbaçov NATO’nun genişlemesi ve Rusya sınırlarındaki bu çılgın gidişatı tehlikeli görmüş olmalı ki,  Alman Der Spiegel Dergisine 2014 yılı sonunda verdiği bir röportajda Avrupa’da nükleer savaş tehlikesinden bahsetmişti. 2 yıl önceki bu ikaz Avrupalıları uyarmış gözükmüyor. Savaşın özü insangücü, silah, cephane ve enerji kaynaklarıdır. Bu alanların hepsinde Rusya Avrupa devletlerinin önündedir. Son 71 yılda refah toplumu olan ve tüketmeye alıştırılan Avrupalı devletler Amerikan kışkırtması sonucu Rusya ile bir sıcak çatışma eşiğine girerlerse onları İkinci Dünya Savaşında olduğu gibi ABD askeri gücünün kurtaracağını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. ABD küresel güç mücadelesinde yeni  cepheyi 2008 yılında Pasifik’te açtı.
Türkiye çok dikkatli olmalıdır. ABD’nin AB’deki en büyük Truva atı İngiltere’nin AB’den koptuğu ve AB’nin tarihinde görülmedik siyasi bir deprem yaşadığı dönemde ABD tabancası ile Rus ruleti oynamanın sokaktaki Avrupalıya hiç bir faydası olmayacaktır. Türkiye’yi yönetenlerin de BALTOPS 16 gibi kışkırtmaları iyi okumaları ve başta Karadeniz ve Ege olmak üzere NATO’nun tuzaklarına asla düşmemeleri gerekir. NATO Türkiye’nin yüksek jeopolitik çıkarlarına tehdit teşkil ediyorsa, Palmerstone’un lafını hatırlatalım. Devletlerin ebedi dost ve düşmanları yoktur. Çıkarları vardır. 









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder