Mavi Vatan
Amiral
Cem Gürdeniz
Sadun Boro’nun ardından...
5
Haziran 2015 sabahı Toprak Gemi Anadolu’nun ilk yelkenci dünya gezgini, Türk
amatör denizciliğinin kutup yıldızı, Mavi Uygarlık rotasının usta kaptanı Sadun Boro’yu kaybettik. Onunla ilk kez 16
Haziran 1968 günü Hürriyet Gazetesinin manşet haberi sayesinde tanışmıştım. Tam
10 yaşındaydım. Manşet ‘’İstanbul’un
Kalbi Boro’lar için çarptı’’ şeklindeydi. Kısmet isimli ketch (keç) tipi (iki
direkli) 10 metrelik yelkenlisi ile 21 Ağustos 1965 günü başlayıp, 15 Haziran 1968 gününde yani 2 yıl, 10 ay ve
6 gün sonra tamamladığı dünya turu başarısını İstanbul halkı coşku ile
kutluyordu. ‘’İstanbul sanki ayaklanmıştı’’
alt manşetine iliştirilen resim, halkın ona, eşi Oda ve seyirde doğan kızı
Deniz’e duyduğu büyük sevginin ve takdir hislerinin bir dışa vurumuydu. Onu
daha sonra yayımladığı ‘’Pupa Yelken’’
isimli kitabıyla daha yakından tanıdım. 1969 yılında Hürriyet yayınları
tarafından üçüncü hamura basılan bu kitap içimde yeni yürümeye başlayan
denizciyi koşturmuştu. Pupa Yelken’i eline aldıktan sonra yelkenle ve 10
metrelik bir yelkenliyle dünya seyahati hayal etmeyen genç her halde yoktur.
Macera tutkusunu öğreten denizci.
O, Türkiye’de milyonlarca gencin yüreğine, deniz sevgisi ve macera tutkusunu
aşıladı. O kapıyı açmış, ardından gelenler Toprak Gemi Anadolu’dan dünya
gezgini Türk yelkenciler çıkabileceğini, dünyaya ispat etmiş, Türk Bayrağı
okyanuslarda ve adını dahi bilmediğimiz yüzlerce limanda ve ülkede şerefle
dalgalanabilmiştir. Sadun Boro ve ardından gelen dünya gezginlerimiz bu
toprakların sadece iyi denizciler çıkarabileceğini değil, ancak uygar ülkelerin
sahip olabildiği doğa ile mücadele edebilme cesaret, azim ve iradesine sahip,
özgür ve bağımsız ruhlu insanlar çıkarabileceğini de ispat etmiştir. Türkiye’nin
denizcileşmesi ile tam bağımsızlığı arasında Sadun Boro’lar ve onu takip
edenler bizlere mükemmel bir bağlantı örneği sunuyor.
Özgür ve bağımsız ruhlu denizci.
Özgürlüğün ve bağımsızlığın değerini, en iyi doğanın üstün gücü ile mücadele
edebilen Sadun Boro gibi insanlar bilebilir.
Ufuk çizgisinin ötesine geçmek için okyanusa açılan bir denizci,
özgürlüğünden geçici olarak vazgeçer. Artık o doğanın ve kendi iradesinin
rehinidir. Önce kendisi ile giriştiği mücadeleyi, daha sonra doğa ile
mücadeleyi kazanmalıdır. Kendi iradesine yenilen denizci, hayatta kalma
mücadelesini kazanamaz. İradesini yenerek özgürleşmelidir. Daha sonra doğa ve
denizle, onu asla yenemeyeceğini ama işbirliği yapabileceğini bilerek, aklı,
mantığı ve duyguları ile mücadele etmelidir. İşte insanın özgürlük ruhunu
geliştiren süreç budur. Okyanuslara açılma ve ufkun ötesine gitme cesaret ve
onuruna ise sadece özgür ülkelerin çocukları sahip olabilir. Sadun Boro bu çocukların ilkidir. Onu
günümüze kadar 13 amatör denizci takip etti. Halen takip edenler var. Türkiye’de binlerce Boro’lar olduğunu hayal
edelim. Demokrasimizin kalitesini düşünebiliyor musunuz? Denizcileşmenin
özgürlük ve bağımsızlık duygularını kamçılarken, laik demokraside nitelik
yükselişine neden olabileceği göz ardı edilebilir mi? Sadun Boro ve onun takipçisi
bu cesur insanlar, Türkiye’nin feodal ortaçağı aratmayan güncel popüler
kültüründe öne çıkan dizi oyuncuları, mankenler, türkücüler ve futbolcular
kadar ünlü değiller, ancak onlar Türk denizciliğinin gerçek gurur
abideleridir. Cumhuriyet Donanması
ruhunun gerçek temsilcileridirler.
Atatürk’ün okyanuslara erişim hayalinin gerçek sahipleri cesur, çelik
iradeli ve başladığını bitirme ilke ve onuruna sahip Türk denizcileridir. Onlar
Mavi Vatan’ın gerçek sevgilileridirler.
Güle güle Büyük Denizci. Sadun
Boro şimdi sonsuzluk okyanusunda yeni bir seyre başlıyor. Bu seyrin 1965
seyrinden aslında hiç farkı yok. Artık yanında sevgili eşi Oda var. Kedileri
Miço da onlarla beraber. Hızır Hayrettinler, Oruç Reisler, Kemal Reisler ve
Mustafa Kemal onu bağrına basıyor. Türkiye’nin ve Türklerin ilk ‘’Primus
Circumdedisti’’ denizcisi olarak okyanuslara ismini kazımış başta Macellan ve
Juan Sebastian El Cano olmak üzere tüm dünya denizcileri onu ayakta selamlıyor.
Güle güle büyük denizci. Artık tüm denizler senin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder