23 Ağustos 2015 Pazar

Deniz Kuvvetleri Ertuğrul Kupası ve Bahriyede Vefa

Description: IMG_0131 


Mavi Vatan

Amiral Cem Gürdeniz
 Deniz Kuvvetleri Ertuğrul Kupası ve Bahriyede Vefa

                    ‘’Deniz Kuvvetleri Ertuğrul Açık Deniz Yat Yarışı’’, 7-13 Ağustos 2015 tarihleri arasında İstanbul-Bozcaada–Bodrum parkurunda icra edildi. Yarışın İstanbul-Bozcaada parkuruna  Haziran ayında kaybettiğimiz emsalsiz denizci ‘’Sadun Boro’’ nun adı verildi. Yarışlara 40 tekne katıldı. Bu sene, Yelken Federasyonunun Açık Deniz Yat Kulübü üzerindeki gereksiz engellemeleri yüzünden 44’üncü yarışı Deniz Kuvvetleri organize etti. Amatör denizcilerimiz ve yatçılarımızın, “Güney Yarışı” ya da “Büyük Yarış” olarak da adlandırdığı bu etkinliğin tarihine kısaca değinelim.

                  Yarım Asırlık bir Gelenek. 12 Eylül rejiminin karasal hakimiyeti tarafından kapatılan Donanma Vakfı, 1967 yılında ilk kez  İstanbul Yelken Kulübü ve Ege Yat Kulübünün katkıları ile Deniz Kuvvetleri Kupası adı altında İstanbul-İzmir arasında açık deniz yat yarışı düzenlendi. İyi bir yelkenci olan dönemin Donanma Komutanı Koramiral Celal Eyiceoğlu, yarışın ardındaki en önemli itici güç oldu. Bu yarışın hayata geçirilmesinde bir diğer faktör, 1936 Alman Olimpiyatlarında ülkemizi temsil eden iki seçkin Türk yelkencisi,  Harun Ülman ve Behzat Baydar’ın bu yarışa fikri katkı sağlamış olmaları idi. 17 teknenin katıldığı yarışın startı, 2 Temmuz 1967 günü, Fenerbahçe’de verilmişti. Deniz Kuvvetleri Kupası 1967 yılından sonra aksamadan icra edildi. Sadece Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle 1974 yılında yapılamadı. İlginçtir, 2000 yılındaki yarışa Türk-Yunan detantı nedeniyle tarihte ilk kez Yunan yatçılar da katılmıştı.

                  Ertuğrul Faciası ve Kumpas Davalar Kardeşliği. Yarışa bu yıl Ertuğrul Faciasının 125’nci yıl dönümü olması nedeniyle ‘’Ertuğrul Açık Deniz Yat Yarışı’’ adı verildi. Yelkenli ve sitimli Ertuğrul firkateyni 19 Eylül 1890 gecesi Japonya’nın güneybatısındaki Wakayama Eyaletinin Kushimoto Şehir kıyısına bitişik Umi Kongo (Büyük Deniz)’deki Kashinozaki kayalıklarında 125 yıl önce kasırgada batmış, batan gemide 527 denizcimizi kaybetmiştik. 33 yıl boyunca donanmanın yok edildiği, talihsiz geminin neredeyse bile bile ölüm seyrine gönderildiği II’nci Abdülhamit dönemi, Türk deniz tarihinin en acıklı dönemidir. Bu acıklı dönemin bir benzeri de 2007-2015 yılları arasında yaşandı. Hükümetin onayı ve yüksek komutanlığın ve görevdeki Deniz Kuvvetleri Komutanlarının ‘’hukuka saygılıyız’’ aldatmacası ile bu kez Cumhuriyet Donanmasının en seçkin  amiral ve denizcileri kumpas davalar ve alçakça iftiralar üzerinden tasfiye edildi. Bırakın bir ulus devlete, bir kabile devletine bile yakışmayacak umarsızlık, tutarsızlık ve ahlaksızlıkla donanmanın en iyileri çok sevdikleri bahriyeden uzaklaştırıldılar. Savaşmaları gerektiği halde korkarak ve susarak paralel yapıya teslim oldular. Amiral Cem Çakmak, Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp, Deniz Kurmay Albay Berk Erden ve Deniz Öğretmen Albay Ali Tatar’ı bu kumpas ve ihanet sürecinde yitirdik.

                  Bahriyenin Vefası ve Geçmişin İhaneti. İşte bu sene Deniz Kuvvetleri çok anlamlı bir vefa göstergesi olarak, yarışın birincisine Balyoz kumpası nedeniyle kansere yakalanarak 4 Temmuz 2015 günü kaybettiğimiz Amiral Cem Çakmak adına cesaret ödülünü; ayrıca en centilmen (fair play) tekneye de 1 Mayıs 2013 günü yine Balyoz kumpası nedeniyle Mamak cezaevinde tutuklu iken bir kalp krizi sonucu kaybettiğimiz Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp  adına onur ödülünü verdi. Deniz Kuvvetlerinin mevcut yönetimi çok doğru bir kararla 120 yıl arayla Türk denizcilerine yaşatılan iki büyük trajediyi Ege‘nin dalga ve rüzgarlarına hatırlattı. Iskota ve dümen tutan eller ve kalpler her rota değişikliğinde, her tramola ve kavancada Ertuğrul, Cem Çakmak ve Murat Özenalp isimlerini Mavi Vatanla buluşturdu. Keşke bu vefa ve doğru duruş, 5 yıl önce 25 kuruşluk CD’lere ve sahte ihbar mektuplarına teslim olmadan önce gösterilmiş olsaydı.  Koskoca Deniz Kuvvetlerinin selameti yurt dışına kaçmakta bulan bu korkaklar çetesine boyun eğmesinde rolü olan Kuvvet Komutanları acaba şimdi ne düşünüyorlar? Unutulmamalıdır ki insanlar ne oldukları ile değil, ne yaptıkları ile hatırlanır.

Çakmak ve Özenalp Oradaydı. 13 Ağustos 2015 günü Bodrum Marinasında yarışın ödül töreni yapıldı. Şehit eşleri Sevgi Çakmak ve Sema Özenalp çok anlamlı ve duygusal konuşmalarla eşlerini ölümsüzleştirdiler. Törene amatör denizcilik camiasından ve donanma camiasından pek çok isim katıldı.  Cem Çakmak ve Murat Özenalp’in aziz ruhları da oradaydı. Kumpas bir davada onur mücadelesi verirken yitirdiğimiz bu seçkin denizciler şüpheniz olmasın  gelen misafirlerle ve yarışan denizcilerle ayrı ayrı selamlaştı ve helalleşti. Ancak aralarında yer alan iki emekli kuvvet komutanı ve bazı denizcilere değil selam vermek, yüzlerine bile bakmadılar. Çok haklıydılar. Ruhları, onlara ve ailelerine zor günlerinde büyük vefa gösteren ve bu yarışı organize eden Deniz Kuvvetleri Komutanını aradı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder