Mavi Vatan
Amiral
Cem Gürdeniz
Karadeniz’deki NATO deniz varlığı ve
Karadeniz istikrarı
NATO’nun
Yugoslavya krizi sırasında kurduğu, Akdeniz’de faaliyet gösteren Daimi Mayın Karşı
Tedbirleri (MKT) Görev Grubu-2 (SNMCMG-2) gemileri, 8 Şubat 2016 tarihinde
Karadeniz’e çıktı. Dört günlük bir seyir sonucunda Gürcistan’ın Batum limanında
üç gün liman ziyaretinde bulundu. (Üç
yıl aradan sonra grubun ikinci ziyareti). Halen az sayıda mayın avlama/tarama
gemisinin görev yaptığı grup, TCG Cezayirli Gazi Hasan Paşa destek
gemisinde bulunan Türk Komutan emrinde
görev yapıyor. TCG Edremit mayın avlama gemimiz dışında MKT grubunda sadece
İspanyol (Tambre) ve Bulgar (Shkval) gemileri var. (Romanya, önceden deklare
ettiği halde gruba Akdeniz’deyken gemi veremedi.) Karadeniz’de gerçekleşen bu
faaliyetin en önemli yanı, NATO şapkası altındaki bir Türk Komutanın ilk kez
Batum Limanını ziyaret ediyor olmasıdır. (Bu arada Batum’u Cumhuriyet tarihinde
bir Türk savaş gemisi ile milli şapka altında ilk kez ziyaret eden Gemi
Komutanı bu satırların yazarıdır. 2 Mayıs 1998 günü üç günlük bir resmi ziyaret
için ata yadigarı Batum sularına TCG Gaziantep firkateyni ile girmiştik.)
Gürcistan’ın Deniz
Kuvvetleri yok. ABD’nin istekleri doğrultusunda Gürcü
Donanması 2009 yılından sonra kapatıldı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına
katıldı. Bu nedenle NATO grubu Gürcü sahil güvenlik gemileri ile kısa süreli
bir geçiş tatbikatı yapabildi. Açık kaynaklara göre, yaklaşık üç yıl aradan
sonra Gürcistan’ı tekrar ziyaret eden NATO Mayın Grubu SNMCMG-2, basın ve
halkın yoğun ilgisi ile karşılaştı. 13 Şubat 2016 tarihinde sancak gemisinde
yapılan basın toplantısına Gürcistan
İçişleri Bakanı, NATO Deniz Komutanlığı Kurmay Başkanı ve Grup Komutanı
katıldı. Gürcistan, Rusya yanlısı Shevardnadze’nin 2003 yılında ABD ve AB
destekli Gül devrimi ile devrilmesinden
bu yana, NATO üyeliği için büyük çabalar sarf ediyor. Ancak 2008
Rusya-Gürcistan krizi ile 2014 Rusya-Ukrayna krizinin oluşturduğu jeopolitik
konjonktür buna izin vermiyor. Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliği, her iki
ülkenin de Rusya ile çok büyük çaplı bir krizi ve hatta savaşı göze alması
demektir ki, böyle bir durumu ne onlar ne de onları yönlendiren Atlantik cephe
ister.
NATO’nun Donanma
Diplomasisi. NATO’nun Gürcistan’a görünen
desteği işte ancak savaş gemisi ziyaretleri yani donanma diplomasisi ile
olabiliyor. NATO özellikle son iki senedir krizlerle uğraşan Karadeniz’de henüz
ganbot diplomasisine geçemiyor. Halen Atlantik cephenin en büyük manevrası Romanya’nın güney batısında bulunan Devesul Hava Üssüne ABD
toprakları dışındaki ilk balistik füze savunma (BMD) sistemini kurmuş olmasıdır.
Türkiye Hassas
Olmalıdır. MKT Grubu 15 Şubat 2016 günü icra edilen
geçiş tatbikatı sonrası, batıya geçip Bulgaristan ve Romanya tarafından Bulgaristan’ın Burgaz
limanında ortaklaşa düzenlenen Poseidon Tatbikatına katıldılar. Bu faaliyetler
alında askeri açıdan çok önemli faaliyetler değil. Ancak NATO varlığının
Karadeniz’deki görünürlüğü açısından dikkat çekici. Burada önemli olan Montreux
Sözleşmesinin sahibi ve asli koruyucusu Türkiye’nin Karadeniz’deki hassas
istikrarı bozabilecek NATO ya da AB
temelli girişimlere karşı dikkatli olmasıdır. Unutmayalım ki Türk Hükümetlerinin
hiç birisi soğuk savaş döneminde Karadeniz’de bir NATO tatbikatı yapılmasını
onaylamadı. NATO’da daimi görev gruplarının liman ziyaret ve tatbikatları bir
yıl önceden onaylanır. NATO MKT Grubunun Türk Komutan emrinde Batum’a girmesinin
de uçak düşürme olayından çok önce onaylandığı açıktır. Soğuk savaş döneminde
NATO ile Sovyetler Birliği arasında güvenilir arabulucu (honest broker) rolünü
başarıyla üstlenen ve yürüten Türkiye’nin, 24 Kasım 2015 günü yaşanan uçak
düşürme kazasına! rağmen, Karadeniz’de Montreux dengelerini bozacak ya da son 500
yıldır komşusu olan Rusya’yı kışkırtacak davranışlardan kaçınması gelecekteki
çıkarlarımız için hayati önemdedir.
Montreux Dengesi ile
Oynamayın. Küresel jeopolitik ve ekonomik konjonktüre baktığımızda açık
olarak Atlantik hegemonyasının sinüzoidal gerileme dönemine girdiği ortaya
çıkıyor. Türkiye, gerileyen Atlantik Cephenin desteklediği yapıların eylemleri
yüzünden bölünüyor ve acı çekiyor. Aynı denklemde Çin’in yükselişi devam
ediyor. Bu yükselişin jeopolitik manevralarını ise askeri alanda Rusya uyguluyor.
Bu fay hatlarının yerlerinden oynamasında kenar kuşak ülkesi olarak Türkiye’nin
hataya düşmemesi ve harici senaryoların piyonu olmaması gerekir. Karadeniz’de
soğuk savaş sonrası dönemde sahildarlar arasındaki deniz işbirliği ortamı soğuk savaş dönemindeki
tertemiz Türkiye sicili sayesinde başarılmıştır. Şimdi bu durumun dış
kışkırtmalar nedeniyle bozulmasına izin verilmemelidir. Rusya ile Türkiye sıcak
bir çatışmaya girerse bundan kazançlı çıkacak ne Rusya ne de Türkiye’dir.
Sadece Atlantik cephedir. Suriye krizi yarın bitebilir. Ancak Montreux dengesi
Karadeniz’de bir kez bozuldu mu onu düzeltmek yüzyıllar alır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder