30 Kasım 2014 Pazar

Rusya-Çin ve Doğu Akdeniz

Description: IMG_0131 


Mavi Vatan
Amiral Cem Gürdeniz
 Rusya-Çin ve Doğu Akdeniz
Doğu Akdeniz’in  tarihinin en kritik dönemeçlerinden birine girdiğini söylememiz abartı olmayacaktır. Kıbrıs Adasının çevresindeki doğal gaz rezervlerinin kabaca 15 trilyon metreküplük bir potansiyele sahip olması, bu bölgeyi hem jeopolitik hem de jeoekonomik bir çekim merkezi haline getirdi. Bu zenginlikten gelecekte pay alınması sadece kıyıdaşların değil, küresel diğer aktörlerin de iştahını kabartıyor. Türkiye’de 2007 yılından itibaren hükümetin bilgisi dahilinde, paralel yapı tarafından uygulanan kumpas davaların asıl amacı, bu kritik dönemeçte Türk Donanmasının komuta yapısı ile moralini bozarak Türkiye Cumhuriyetinin asli bir oyuncu olarak Doğu Akdeniz’de arenaya çıkmasını önlemekti. Ancak donanmanın cumhuriyetçi ruhunun ölümsüzlüğü önlenememiştir. Bugün donanma tekrar Doğu Akdeniz’dedir. Cumhuriyet Donanması, TPAO’nun araştırma gemisi Barbaros Hayrettin Paşa’ya koruma sağlamakta ve Kıbrıslı Rumların verdiği lisanslar ile Kıbrıs güneyinde 9 no’lu sahada sismik araştırma ve sondaj  işlemlerini yürüten İtalyan ENI ve Güney Koreli Kogas konsorsiyumunun araştırma gemilerini yakından takip etmektedir.
Doğu Akdeniz’de bir ilk. Dışişleri yakın tarihinde ilk kez, Cumhuriyet Donanmasını arkasına alarak Avrupa-Atlantik yapının çıkarları ve baskıları aleyhinde, Türkiye’nin somut jeopolitik çıkarlarını koruyacak bir hamlede bulunmuş ve Barbaros Hayrettin Paşa gemisini Kıbrıs güneyine gönderebilmiştir. Türkiye’nin devlet olmanın gereği dış baskılara rağmen Barbaros’u geri çekmemesi önemlidir. Bu 2002 sonrası Türkiye’sinde gerçekten bir ilktir. Devlet, ilk kez jeopolitik çıkarlarını kendi iradesi ile koruma refleksi göstermiştir.
Rusya ve Çin’in Akdeniz’de Ortak Tatbikat Kararı. Bu arada, Rusya ve Çin 2015 yılında biri Akdeniz’de diğeri Pasifik’te olmak üzere, iki ortak  deniz tatbikatı icra etme kararı aldı. Rus Savunma Bakanı Shoigu’nun açıklamalarına göre, 2015 baharında Akdeniz’de  gerçekleştirilecek bu tatbikatın, daha sonra düzenli tatbikata dönüşmesi planlanıyor. Akdeniz’de ilk kez 2014 yılının Ocak ayı sonunda Rus savaş gemisi ile Çin sahil güvenlik gemisi bir geçiş eğitimi yapmıştı. Bu kez durum farklı. Çin de bölgeye donanmaya mensup savaş gemileri gönderiyor.  İki ülke savunma bakanları, geçen hafta bir araya geldi ve Akdeniz’deki otak tatbikat dışında, ABD Donanmasının Pasifik’te yeniden konuşlanma politikasına bir cevap olarak, her iki ülkenin kolektif bölgesel bir güvenlik sistemi oluşturacaklarını da açıkladı.
Çin, 2011 yılından bu yana Akdeniz’de çeşitli nedenlerle varlık gösteriyor. 2011 yılında NATO’nun Libya saldırısında bölgedeki vatandaşlarını donanma vasıtasıyla tahliye etmiş, 2012 yılında Türk Boğazlarından geçerek Karadeniz’e çıkan Çin savaş gemileri, Rus Donanması ile ortak tatbikat gerçekleştirmişti. Bu kez  Akdeniz’de yani NATO’nun ön bahçesinde Rus savaş gemileri ile bir tatbikat icra edilecek. Bu gerçek anlamda yeni dünya düzeninde Rus-Çin kaldıracının harekete geçtiğinin çok ciddi bir göstergesidir. Küresel barış ve huzur için çok önemli bir manevradır. Rus devlet Başkanı Putin,  Rus ve Çin donanmaları arasındaki bu işbirliği ve yakınlaşmadan son derece memnun. Mayıs ayı içinde ‘her iki ülke arasındaki işbirliğinin, tarihin en üst seviyesinde olduğunu söylemem, bir abartı olmaz demişti’ demişti. Rusya şimdi bu işbirliğini Akdeniz’de sergiliyor. Akdeniz, Moskova için çok önemli. Kıbrıs’ta yaşanan finans krizinden sonra Putin, 2013 yazında “Akdeniz bölgesinin Rusya’nın birinci derece ulusal çıkar alanı” olduğunu söylemişti. Rusya için Akdeniz’in önemi iki cepheli. Birincisi Suriye’nin jeopolitik konumuna yönelik. İkincisi ise Avrupa’nın ana enerji kaynağı olan Rus doğal gazına rakip olabilecek Doğu Akdeniz doğal gazına yönelik. Suriye, özellikle Tartus ve Lazkiye’deki liman ve kolaylıklar nedeniyle,  Rusya’nın Avrasya’daki savunma ve güvenlik mimarisinin Akdeniz bacağını oluşturuyor. Doğal gaz ise Rus ekonomisinin atar damarı durumunda. Gazprom’un, Kızıl Ordu’dan daha etkili olduğu artık stratejik bir gerçek. Akdeniz gazı ne kadar gecikirse, Rusya için o kadar iyi.
Rusya ve Çin, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin yanına çekilmelidir.  Ruslar, Kıbrıslı Rumları tarih boyunca desteklemiş ve KKTC’yi tanımamış olsalar da, Türkiye’nin Rus çıkarları ile uyuşmayan Suriye politikası yüzünden Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi karşılarına almayacaklarını düşünüyorum. 1945-46 Sovyet notaları yüzünden Türkiye’yi kaybeden Rusya’nın aynı hatayı tekrar etmemesi, akılcı bir seçenektir. Putin’in önümüzdeki günlerde yapacağı Türkiye ziyaretinde Dışişleri diplomatlarının Doğu Akdeniz konusunda Rusya’yı yanımıza çekmeleri için her türlü gayreti sarf etmeleri gerekir. Rusya, Doğu Akdeniz’de bizleri Antalya Körfezi’ne hapsetmek isteyen, Avrupa Atlantik dostlarımıza! karşı önemli  bir denge unsuru olacaktır. Bu denklemde Çin de yanımıza çekilmelidir.
Doğu Akdeniz Birinci Derece Önemdedir. Yeni dünya düzeninin jeopolitik ortamının şekillenmesin okyanus ve denizlere yöneliktir. 21nci yüzyılda küresel hegemonyanın, başta enerjinin kontrolüne yönelik el değiştirmesinin nihai hesaplaşması, her zaman söylediğimiz üzere karadaki güncel çatışma alanlarında değil, enerji deposu denizlerde yaşanacaktır. Akdeniz’de Çin-Rus işbirliği Türkiye’nin manevra alanını genişletecektir. Türkiye pozisyonunu buna göre almalı ve Doğu Akdeniz’i aynen Rusya gibi birinci derece öncelikli çıkar alanı ilan etmelidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder