mavi
vatan
Amiral Cem Gürdeniz
2015’den 2016’ya: Okyanuslar ve
Denizlerde Genel Durum
2015 yılı dünya deniz tarihinin akışı içinde
özel bir yere sahip oldu. Pek çok ilk yaşandı. Jeopolitik, stratejik, operatif
ve taktik seviyelerde ülkemizi de ilgilendiren deniz ve denizcilik olayları,
küresel, kıtasal ve bölgesel güç mücadelesinde önemli rol oynadı.
Artan Harekat Tempoları: Jeopolitik alanda Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin
okyanuslar ve denizlere keskin bir çıkışla yönelişleri 2015’e damgasını vurdu. Her
iki ülke jeopolitik ilgi alanlarında deniz güçlerini yoğun kullandılar. Bu
kapsamda Arktik, Doğu Akdeniz, Güney ve Doğu Çin Denizleri çekim merkezleri
olarak öne çıktı. Rus Donanması son 25 yılın en büyük harekât çapı ve temposuna
kavuşurken, Çin Donanması son 2500 yılın en büyük sıçramasını yaşadı.
Nitelik, Niceliği Geçerken. Soğuk savaş 1989 yılında bittiğinde, ellerinde başta 309
denizaltı (209’u nükleer) olmak üzere, 1000’in üzerinde savaş gemisi olan
Sovyet Donanmasından Rusya Donamasına 2007 yılında 77 gemi (13’ü nükleer 20
denizaltı, 5 kruvazör, 9 muhrip, 10 firkateyn ve 33 korvet) kalmıştı. Dünya
deniz tarihinde hiçbir donanma bu kadar kısa sürede bu denli küçülmemişti. 2000
yılında Putin’in iktidara gelmesinden sonra Rusya, süratle Deniz Kuvvetlerine
yatırım yaptı. Yeni dizayn denizaltı ve
su üstü gemileri üretildi. İhracata yöneliş oldu. Yatırımlarda nitelik öne çıkarıldı. 2015 yılı
bu yatırımların geri dönüşünün en yüksek olduğu bir yıl oldu.
Tomahawk Tekeli kırıldı. Ekim ayında Hazar Denizindeki korvet ve firkateynlerden ve Aralık ayında
Akdeniz’deki Kilo sınıfı bir denizaltıdan Suriye’deki IŞİD hedeflerine
fırlatılan Kalibr (Club M) cruise füzeleri, ABD’nin 1990’dan bu yana süregelen çeyrek
asırlık Tomahawk füzesi tekelini kırdı. Daha da öte Atlantik’te ABD Sahillerine
yakın nükleer denizaltı karakollarının varlığı ve Kuzey Denizi, Doğu Akdeniz ve
Baltık Denizinde üst üste yapılan çok geniş çaplı deniz ve hava tatbikatları ABD
ve NATO’yu alarma geçirdi.
Nükleer Öncelik. Rusya’nın tüm bu hamlelerinde ve tatbikatlarında nükleer silahların
kullanımına ağırlık vereceği mesajını vermesi de Atlantik cepheyi rahatsız
etti. Kırım ilhakı sonrası 40 yeni nesil uzun menzilli balistik nükleer füzeyi
envanterine katması, Putin’in ağzından, taktik nükleer silahların terörle
mücadelede kullanılabileceğinin ima edilmesi, dengeleri alt üst etmeye yetti. (Örneğin,
tarihte hiç yaşanmadığı üzere, Amerikan nükleer balistik füze denizaltıları müttefik
ülkelerde liman ziyaretlerine başladı.) Suriye cephesinde aktif bir aktör
olarak jeopolitik mücadeleye giren Rusya, bu ülkedeki askeri varlık ve
yığınaklanmasını Novorosysky-Tartus lojistik nakliyat hattı sayesinde
sürdürüyor. Bu hat ve Doğu Akdeniz’deki
yığınaklanma, 2016’da da devam edecektir. Ancak Rus donanmasının çevre okyanus
ve denizlerde 2015 yılında yaşanan yüksek harekat temposu ve çapı ile faaliyet
göstermesinin ekonomik olarak Rusya’yı zorlayacağı da bir gerçek. Gerek
ambargolar gerekse azalan petrol gelirleri nedeniyle küçülen Rus ekonomisinin
bu tempoyu uzun süreyle desteklemesi ve bir yandan da yeni gemi inşa
projelerine kaynak aktarması kolay olmayacaktır.
Çin Uzak Denizlerde. Çin Donanması, Pasifik’teki ABD çıkarlarına gelecek için en büyük
meydan okuma alanı olarak çıkıyor. Pasifik ve Hint Okyanusları ile uzak deniz
alanlarında Çin deniz gücünün yayılması 2015’de hızlandı. Şüphesiz, Cibuti’de
üs tesisi ile 2015 yılının baharında Akdeniz’de
Rus Donanması ile birlikte yapılan ortak ve müşterek deniz tatbikatı bu
ilklerin başında geliyor. Çin, ‘’Akdeniz’de
ben de varım’’ diyor. İlk
uçak gemisi Liaoning’in kullanımına ağırlık verildiği 2015 yılı, Pasifik ile Hint
Okyanuslarında Çin’in düzenli denizaltı karakollarına başladığı yıl oldu. Ayrıca
bir Çin Deniz Görev Grubunun geçen yıl içinde Bering Boğazından Arktik Okyanusuna
giriş çıkış ve bu sırada Amerikan
karasularından zararsız geçiş yapması da,
bu dönemin dikkat çeken gelişmeleri arasında sayılabilir.
ABD,
Japon-Çin ihtilafında muharip taraf. Çin’in egemenliği tartışmalı ada, adacık ve kayalıklar üzerinden deniz
yetki alanlarını sahiplenmesi ve genişletmesine yönelik hamleleri, ABD’nin
bölge ülkeleri ile askeri ittifaklarını güçlendirme sürecini hızlandırdı. Bu
kapsamda ABD, ilk kez Çin’e meydan okuyarak, geçen Ekim ayında, Güney Çin Denizinde
Spratly / Subi suni adacığının karasuyundan bir muhrip ile geçiş yaptı. Diğer
taraftan ABD’nin Senkaku-Diayou Adacıkları nedeniyle oluşan Japonya-Çin
gerginliğinde muharip taraf olması, Japon Başbakanı Abe’nin geçen Ekim ayında
icra edilen Japon Donanması resmi geçidinde Amerikan Uçak Gemisi USS Ronald
Reagan’da boy göstermesini tetikledi. Bu da tarihte bir ilkti.
ABD
Donanması Zorlanıyor. ABD küçülen savunma
bütçesine rağmen, donanmasını etkinlikle
ancak zaman zaman zorlanarak kullanmaya
devam etti. Örneğin Kasım ve Aralık aylarında ilk kez Basra Körfezinde bir uçak
gemisi bulunduramadılar. Pivot Strateji ile ağırlık merkezini ve donmanın %
60’ını Pasifik Okyanusuna kaydıran ABD, finansal kısıtlamalar nedeniyle yeni
gemi inşa projelerinde de ciddi engellerle karşılaştı. 19 trilyon dolarlık borç
stokuna rağmen, 2016 yılında toparlanan Amerikan ekonomisi, hegemonyasının asıl
unsuru olan deniz gücünün gerilemesine daha fazla izin vermeyecektir. Böylece mevcut
kaynaklarının en ekonomik şekilde kullanımını zorlayacaktır.
Denizlerdeki Mücadele Karaları Şekillendirecek. 2016 yılında okyanuslarda bilek güreşi şüphesiz
çok daha fazla artacaktır. Söz konusu mücadele karalardaki mücadeleyi
şekillendirecektir. Hegemonyanın el değiştirme süreci artık başladı. Bu sürecin geri döndürülmesi
çok zor. Denizde yaşananlar geleceğin habercisidir. Yeni yılda diliyoruz ki, Türkiye’yi yönetenler denizlerde yaşananları
iyi okuyup doğru stratejileri belirliyorlardır. Tüm Aydınlık Okuyucularının
yeni yılını kutluyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder