29 Mart 2015 Pazar

ABD’nin Değişen Deniz Stratejisi-2

Description: IMG_0131 


                   Mavi Vatan
Amiral Cem Gürdeniz
ABD’nin Değişen  Deniz Stratejisi-2
Geçen haftaki yazımızda ABD’nin yeni deniz stratejisi dokümanını genel hatları ve Çin’e yönelik özellikleri ile incelemiştik. Bu yazıda dokümanın Rusya, Avrupa, NATO ve Ortadoğu’ya yönelik değerlendirmelerini ele alacağız. Ancak geçen haftaki yazıyı okuyamayanlar için kısa bir özet verelim. ABD Deniz Kuvvetlerinin, 2007 yılında yayımladığı “21’inci Yüzyıl Deniz Gücü için bir İşbirliği Stratejisi-A Cooperative Strategy for 21st Century Seapower (CS-21).” isimli dokümana değişen konjonktür nedeniyle değişiklik yapıldı ve 13 Mart 2015 günü yeni doküman aynı isimle yayımlandı. Yeni strateji dokümanı dört alanda dikkat çekiyor. Birincisi, dokuman en az dışarıya olduğu kadar içeriye yani Kongre,  Amerikan bürokrasisi ve halkına mesajlar veriyor. İlk kez bir Amerikan dokümanı kendi donanmasının varoluş nedenini güçlü vurgularla anlatma ihtiyacı duyuyor. İkincisi müttefik ve ortaklarla müşterek ve birleşik koalisyon tipi harekat ya da işbirliğine duyulan ihtiyacın öne çıkarılması. Üçüncüsü, Çin ve Rusya’ya verilen önem ve öncelik. Dördüncüsü başta siber savaş olmak üzere yeni taktik, doktrin ve teknolojiler.
Öne çıkarılan Rusya. Yeni dokümanda Çin gibi Rusya da özel bir yere sahip. 2007 versiyonunda adı bir kez bile geçmeyen Rusya, bu kez Arktik bölgenin artan jeopolitik önemi ve 2014 ‘de yaşanan Kırım şoku sonrasında yeni deniz stratejisi dokümanını besleyen risk ve tehdit damarlarından  birine dönüşmüş durumda. Rus silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu, Kırım’ın işgali ve Ukrayna’da devam eden olayların Avrupa güvenlik ve istikrarına ABD’nin katkı sorumluluklarının önemini öne çıkarttığı belirtiliyor. Bu kapsamda NATO ve Avrupalı müttefiklerin Amerikan güvenlik çıkarları için sadece bölgede değil, dünya çapında yaşamsal rol oynadığı ve müttefiklerle birlikte çalışabilirliğin (interoperability) bir öncelik olduğu belirtilirken, bu ülkelerde bulunan Amerikan deniz üslerinin müşterek deniz harekatlarının sürekliliği için esas olduğu ifade ediliyor. Avrupa’da konuşlu kuvvetlerin Afrika, Doğu Akdeniz Levant sahilleri ve Güneybatı Asya’da ani ve esnek deniz harekatları icra etmede ideal konumda oldukları not ediliyor. Bu arada Malatya/Kürecik’teki X Bant radarın da dahil olduğu NATO Füze savunma sistemi kapsamında, İspanya’da 2015 sonuna kadar sürekli olarak konuşlandırılacak dört Amerikan hava savunma kruvazörünün balistik füze tehditlerine karşı Avrupa’nın savunulmasında önemli rol oynayacağına değiniliyor.
Arktik Okyanusuna Vurgu. Dokümanda ismi fazla geçmeye başlayan diğer bir alan da Arktik Okyanusu. (Eskisinde bir kez, yeni dokümanda beş kez adı geçiyor.) ABD bu bölgede ciddi değişiklikler bekliyor. 2015-17 yılları arasında ABD’nin Arktik Konsey Başkanlığı görevini yürütecek olmasının  yeni ortaklıklar ve Rusya’yı bölgede çevrelemek için fırsatlar sunabileceği ima ediliyor. (Bu arada Rusya’nın geçen haftalarda tarihinin en büyük Arktik Bölge tatbikatını yapması, gelecek dönemde jeopolitiğin bu yeni ağırlık merkezinde neler yaşanabileceğinin ipuçlarını vermiş oldu.) Doküman, ABD Deniz Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bölgede denizde durumsal farkındalığın artırılması ve ortaklarla (Norveç, İsveç, Kanada, İzlanda, Finlandiya, Danimarka) deniz emniyet ve güvenliğinin geliştirilmesi görevlerini veriyor.
Ortadoğu’ya yönelik artan gemi sayısı. Ortadoğu’da bugün için her gün ortalama 30 savaş gemisi ile varlık gösterildiği, bu sayının 5 yıl sonra 40’a çıkacağı ve böylece krizleri caydırma ve müdahale etme yeteneğinin geliştirileceği belirtiliyor. İran tehdidi abartılarak sunuluyor ve ayrıca yıllardır duymaya alıştığımız terörle mücadele ve kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi ile başta Hürmüz Boğazı olmak üzere enerji güvenliğinin sağlanması Amerikan Donanmasına temel görevler olarak veriliyor. Bu kapsamda Ortadoğu’da başta Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) olmak üzere, ortaklarla işbirliğinin ve birlikte çalışabilirliğin önemi vurgulanıyor. (Hafta başında Suudilerin Yemen’e müdahalesi bu kapsamda değerlendirilebilir.) 2015 başında Paris’te meydana gelen Charlie Hebdo terör saldırısı, bu dokümanda ilginç bir şekilde yer alıyor ve bu olayın terörle küresel mücadelede, ilerde konuşlu harbe hazır deniz kuvveti unsurlarının ne denli önemli olduğunu ortaya çıkardığı yorumu yapılıyor. (Ancak saldırıyı neden önleyemedikleri açıklanmıyor.) ABD Deniz Kuvvetleri Amiral Greeenert bir adım öne çıkıyor ve küresel ortaklıklarda ABD’nin ülkelerden bir ittifaka katılmak gibi sorumluluklar beklenmediğini, sadece ortaya çıkan krizlerde süratle ve birlikte hareket edilmesi için önceden hazır olunmasını talep ediyor. (Burada ‘plug and play’, ‘tak ve çalıştır’ ifadesini kullanıyor.)
Deniz Haydutluğu Geri Geliyor. Son yedi yıldır Avrupa donanmalarına bütçelerini korumada önemli gerekçe sağlayan, küresel çapta deniz haydutluğu ile mücadelenin Afrika Boynuzu’nda (Somali ve Aden Körfezi havzası) başarılı olduğu belirtilerek, Afrika’da Gine Körfezi başta olmak üzere yeni alanlarda devam edeceğinin işaretleri dokumanda veriliyor. (Bu dokumanın yayınlanmasından kısa süre önce, İngiliz Sunday Times gazetesi, Mark Hookham imzası ile Akdeniz’de Libya açıklarında seçilmiş zengin batılı süper yatlara karşı IŞID’in denizde terör ve deniz haydutluğu yapabileceği haberini yayınlandı. Aslında bu terör örgütlerinin deniz harekat yeteneği yok. Ancak batıda, görünmez bir üst akıl, onlara yol gösteriyor. Somali’de de deniz haydutluğundan en çok kazananlar İngiliz sigorta şirketleri ile İngiliz güvenlik kuruluşları oldu. Tam da bu noktada yeni dokuman NATO üyelerine denizde ortak tehdit ve risklere karşı entegrasyon ve işbirliği öneriyor. İlginçtir, deniz haydutluğu ile mücadele modeli,  balistik füze savunması gibi ilgisiz diğer alanlar için örnek gösteriliyor.
Bütçe Krizine Rağmen Ayaktayım Mesajı. Son tahlilde Amerikan Donanması bugün 300 gemiye sahipken, uzak denizlerde ancak 97 gemi konuşlandırabiliyor. 2020 yılında bu sayıyı 120 yapmayı planlıyorlar. Dünya nüfusunun süratle arttığı ve enerji tüketiminin 2040 yılına kadar bugünün yarısı kadar katlanacağının vurgulandığı doküman, Amerikan bürokrasisinin donanmayı küçültmeye odaklandığı bir dönemde, bunun tam aksini, yani büyümesi gerektiği mesajını veriyor. Bu durum Çin ve Rus donanmalarına da büyük sorumluluk yüklüyor. Zira denizde süper güçlerin denge ve kontrol mekanizması kurması, dünya barış ve istikrarı için kaçınılmaz önemde. Rakipsiz kalan ABD Donanmasının ve ordusunun Irak, Afganistan, Libya ve Suriye’de neler yaptığının sonuçları ortadayken, ABD’nin  denizlerdeki orantısız gücünün  dengelenmesi insanlık  için çok önemli.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder