Mavi Vatan
Amiral Cem Gürdeniz
ABD’nin Değişen Deniz Stratejisi-2
Geçen
haftaki yazımızda ABD’nin yeni deniz stratejisi dokümanını genel hatları ve
Çin’e yönelik özellikleri ile incelemiştik. Bu yazıda dokümanın Rusya, Avrupa,
NATO ve Ortadoğu’ya yönelik değerlendirmelerini ele alacağız. Ancak geçen
haftaki yazıyı okuyamayanlar için kısa bir özet verelim. ABD Deniz Kuvvetlerinin,
2007 yılında yayımladığı “21’inci Yüzyıl
Deniz Gücü için bir İşbirliği Stratejisi-A Cooperative Strategy for 21st
Century Seapower (CS-21).” isimli dokümana değişen konjonktür nedeniyle
değişiklik yapıldı ve 13 Mart 2015 günü yeni doküman aynı isimle yayımlandı.
Yeni strateji dokümanı dört alanda dikkat çekiyor. Birincisi, dokuman en az
dışarıya olduğu kadar içeriye yani Kongre,
Amerikan bürokrasisi ve halkına mesajlar veriyor. İlk kez bir Amerikan
dokümanı kendi donanmasının varoluş nedenini güçlü vurgularla anlatma ihtiyacı
duyuyor. İkincisi müttefik ve ortaklarla müşterek ve birleşik koalisyon tipi
harekat ya da işbirliğine duyulan ihtiyacın öne çıkarılması. Üçüncüsü, Çin ve
Rusya’ya verilen önem ve öncelik. Dördüncüsü başta siber savaş olmak üzere yeni
taktik, doktrin ve teknolojiler.
Öne çıkarılan Rusya. Yeni
dokümanda Çin gibi Rusya da özel bir yere sahip. 2007 versiyonunda adı bir kez
bile geçmeyen Rusya, bu kez Arktik bölgenin artan jeopolitik önemi ve 2014 ‘de
yaşanan Kırım şoku sonrasında yeni deniz stratejisi dokümanını besleyen risk ve
tehdit damarlarından birine dönüşmüş
durumda. Rus silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu, Kırım’ın işgali ve
Ukrayna’da devam eden olayların Avrupa güvenlik ve istikrarına ABD’nin katkı
sorumluluklarının önemini öne çıkarttığı belirtiliyor. Bu kapsamda NATO ve
Avrupalı müttefiklerin Amerikan güvenlik çıkarları için sadece bölgede değil,
dünya çapında yaşamsal rol oynadığı ve müttefiklerle birlikte çalışabilirliğin (interoperability)
bir öncelik olduğu belirtilirken, bu ülkelerde bulunan Amerikan deniz üslerinin
müşterek deniz harekatlarının sürekliliği için esas olduğu ifade ediliyor. Avrupa’da
konuşlu kuvvetlerin Afrika, Doğu Akdeniz Levant sahilleri ve Güneybatı Asya’da
ani ve esnek deniz harekatları icra etmede ideal konumda oldukları not
ediliyor. Bu arada Malatya/Kürecik’teki X Bant radarın da dahil olduğu NATO
Füze savunma sistemi kapsamında, İspanya’da 2015 sonuna kadar sürekli olarak
konuşlandırılacak dört Amerikan hava savunma kruvazörünün balistik füze
tehditlerine karşı Avrupa’nın savunulmasında önemli rol oynayacağına
değiniliyor.
Arktik Okyanusuna Vurgu. Dokümanda
ismi fazla geçmeye başlayan diğer bir alan da Arktik Okyanusu. (Eskisinde bir
kez, yeni dokümanda beş kez adı geçiyor.) ABD bu bölgede ciddi değişiklikler
bekliyor. 2015-17 yılları arasında ABD’nin Arktik Konsey Başkanlığı görevini
yürütecek olmasının yeni ortaklıklar ve
Rusya’yı bölgede çevrelemek için fırsatlar sunabileceği ima ediliyor. (Bu arada
Rusya’nın geçen haftalarda tarihinin en büyük Arktik Bölge tatbikatını yapması,
gelecek dönemde jeopolitiğin bu yeni ağırlık merkezinde neler yaşanabileceğinin
ipuçlarını vermiş oldu.) Doküman, ABD Deniz Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik
Komutanlığına bölgede denizde durumsal farkındalığın artırılması ve ortaklarla (Norveç,
İsveç, Kanada, İzlanda, Finlandiya, Danimarka) deniz emniyet ve güvenliğinin
geliştirilmesi görevlerini veriyor.
Ortadoğu’ya yönelik artan gemi sayısı. Ortadoğu’da
bugün için her gün ortalama 30 savaş gemisi ile varlık gösterildiği, bu sayının
5 yıl sonra 40’a çıkacağı ve böylece krizleri caydırma ve müdahale etme
yeteneğinin geliştirileceği belirtiliyor. İran tehdidi abartılarak sunuluyor ve
ayrıca yıllardır duymaya alıştığımız terörle mücadele ve kitle imha
silahlarının yayılmasının önlenmesi ile başta Hürmüz Boğazı olmak üzere enerji
güvenliğinin sağlanması Amerikan Donanmasına temel görevler olarak veriliyor.
Bu kapsamda Ortadoğu’da başta Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) olmak üzere,
ortaklarla işbirliğinin ve birlikte çalışabilirliğin önemi vurgulanıyor. (Hafta
başında Suudilerin Yemen’e müdahalesi bu kapsamda değerlendirilebilir.) 2015
başında Paris’te meydana gelen Charlie Hebdo terör saldırısı, bu dokümanda
ilginç bir şekilde yer alıyor ve bu olayın terörle küresel mücadelede, ilerde
konuşlu harbe hazır deniz kuvveti unsurlarının ne denli önemli olduğunu ortaya
çıkardığı yorumu yapılıyor. (Ancak saldırıyı neden önleyemedikleri
açıklanmıyor.) ABD Deniz Kuvvetleri Amiral Greeenert bir adım öne çıkıyor ve
küresel ortaklıklarda ABD’nin ülkelerden bir ittifaka katılmak gibi
sorumluluklar beklenmediğini, sadece ortaya çıkan krizlerde süratle ve birlikte
hareket edilmesi için önceden hazır olunmasını talep ediyor. (Burada ‘plug and play’,
‘tak ve çalıştır’ ifadesini kullanıyor.)
Deniz Haydutluğu Geri Geliyor.
Son yedi yıldır Avrupa donanmalarına bütçelerini korumada önemli gerekçe
sağlayan, küresel çapta deniz haydutluğu ile mücadelenin Afrika Boynuzu’nda
(Somali ve Aden Körfezi havzası) başarılı olduğu belirtilerek, Afrika’da Gine
Körfezi başta olmak üzere yeni alanlarda devam edeceğinin işaretleri dokumanda veriliyor.
(Bu dokumanın yayınlanmasından kısa süre önce, İngiliz Sunday Times gazetesi, Mark
Hookham imzası ile Akdeniz’de Libya açıklarında seçilmiş zengin batılı süper
yatlara karşı IŞID’in denizde terör ve deniz haydutluğu yapabileceği haberini
yayınlandı. Aslında bu terör örgütlerinin deniz harekat yeteneği yok. Ancak batıda,
görünmez bir üst akıl, onlara yol gösteriyor. Somali’de de deniz haydutluğundan
en çok kazananlar İngiliz sigorta şirketleri ile İngiliz güvenlik kuruluşları oldu.
Tam da bu noktada yeni dokuman NATO üyelerine denizde ortak tehdit ve risklere
karşı entegrasyon ve işbirliği öneriyor. İlginçtir, deniz haydutluğu ile mücadele
modeli, balistik füze savunması gibi ilgisiz
diğer alanlar için örnek gösteriliyor.
Bütçe Krizine Rağmen Ayaktayım Mesajı. Son
tahlilde Amerikan Donanması bugün 300 gemiye sahipken, uzak denizlerde ancak 97
gemi konuşlandırabiliyor. 2020 yılında bu sayıyı 120 yapmayı planlıyorlar. Dünya
nüfusunun süratle arttığı ve enerji tüketiminin 2040 yılına kadar bugünün
yarısı kadar katlanacağının vurgulandığı doküman, Amerikan bürokrasisinin
donanmayı küçültmeye odaklandığı bir dönemde, bunun tam aksini, yani büyümesi
gerektiği mesajını veriyor. Bu durum Çin ve Rus donanmalarına da büyük
sorumluluk yüklüyor. Zira denizde süper güçlerin denge ve kontrol mekanizması
kurması, dünya barış ve istikrarı için kaçınılmaz önemde. Rakipsiz kalan ABD
Donanmasının ve ordusunun Irak, Afganistan, Libya ve Suriye’de neler yaptığının
sonuçları ortadayken, ABD’nin denizlerdeki
orantısız gücünün dengelenmesi insanlık için çok önemli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder