Mavi Vatan
Amiral Cem Gürdeniz
ABD’nin Yeni Deniz Strateji Dokümanı Hazırlığı
ABD
Deniz Kuvvetleri, 2007 yılında “21’inci
Yüzyıl Deniz Gücü için bir İşbirliği Stratejisi-A Cooperative Strategy for 21st
Century Seapower (CS-21).” isimli dokümanı yayımladı. Bundan üç yıl sonra
söz konusu stratejinin nasıl uygulanacağına yönelik bir konsept (tasarı)
dokümanı, NOC 2010 (Naval Operations Concept) yayımlandı. Tarihte ilk kez, Amerikan deniz gücünü
oluşturan Deniz Kuvvetleri, Deniz Piyade Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik
Komutanlığı bütünleşik deniz stratejisi teşkil etmek maksadıyla bir araya gelmişti.
(Türkiye’de Sahil Güvenliğin Deniz Kuvvetlerinden koparılmasına çalışıldığı bir
dönemde) Doküman, dünya denizlerini ve okyanuslarını kontrol etmek üzere sadece
ABD Donanmasını değil aynı zamanda asıl görevi denizler üzerinden karaya güç
intikal ettirmek olan deniz piyade birlikleri ile denizde emniyet ve kolluk
sorumluluğu olan sahil güvenliği de bütüncül bir yaklaşımla görevlendiriyor. Bu
strateji ile ABD deniz gücü, ulusal kuvvet çarpanları ile müttefik devletlerin
yeteneklerini birleştirmeye yönelik, yeni bir yaklaşımı benimsedi. Doküman,
küresel deniz ortamını da Amerikan perspektifi ile tarif ediyordu. Neticede 11
Eylül 2001 sonrası bol tehdit ve risklerin bulunduğu bir ortamın ‘dayatıldığı’ dokümanda, bu karmaşadan
çıkmak için, ABD ve müttefiklerinin deniz gücü vasıtası ile geleceği
yönlendirmek üzere, yeni açılımlar yapmalarının zorunlu olduğu ifade
ediliyordu. (2007 sonrası bu açılımlar, Libya ve Suriye iç savaşları ile
Ukrayna’nın karıştırılması ve Pasifik’te artan Amerikan deniz gücü varlığı
oldu)
ABD Deniz Gücü ve küresel ekonomik düzen dayatması. CS 21’de “21’inci yüzyıl deniz stratejisi etkin, saldırganlara karşı
ölçeklendirilebilir, gerek konvansiyonel, gerek gayri nizami, gerekse nükleer
güç kullanımını da kapsayan misilleme yapma yeteneği ve dolayısı ile etkin bir
caydırıcılık aracı olarak kullanılacaktır”, ifadesi ile Amerikan denizgücünün
kullanım niyeti ortaya koyuluyor. Yani aba altından sopa gösteriliyor. Bu
şekilde ABD deniz gücünün küresel olarak kalıcı bir şekilde varlık
gösterebilmesinin ana gaye olduğu dünyaya ilan ediliyor. Bu stratejiye göre ABD
deniz gücü, Amerikan ana kıtasının küresel korunması ve dünya denizlerindeki
çıkarlarının geliştirilmesi maksadıyla tüm kritik bölge ve ilgi sahalarına sevk
edilebilecek. Dokümanda ayrıca bağımsız ticari teşkilatlar, finansal
enstrümanlar, bilgi sistemleri, hukuk ve yönetim ağlarından oluşan küresel
mimarinin korunması, yani dolara bağlı emperyal ekonomik düzenin devamı
stratejik sonuç olarak belirleniyor.
Gayri Nizami Harp ve F Tipi Örgüt. Gayri
nizami misilleme yeteneğini ABD tarafından korunan F tipi örgütün Türk Deniz
Kuvvetlerine uyguladığı asimetrik hukuk ve medya savaşlarından zaten biliyoruz.
ABD’nin CIA ile ilişkili STRATFOR isimli özel istihbarat kuruluşunun başkanı George
Friedman 2012 yılında yayımlanan “Gelecek 100 Yıl, 21.Yüzyıl İçin Öngörüler”
kitabında ABD’nin Dünya ticaretine hâkim olmak için doğusundaki Atlantik ve
batısındaki Pasifik başta olmak üzere bütün okyanus, denizler ve suyollarına
hâkim olacak stratejiyi uyguladığını çok açık olarak anlatıyor. Sayfa 58’de de şunları
yazmıştı:
“ABD Türkiye’nin bölgesel kuvvetli bir ülke
olmasını istemiyor ve özellikle Türk Deniz Kuvvetlerinin Akdeniz’de kuvvetli
Donanmaya sahip olmasını kendisi için tehlike görmektedir”.
Değişen Konjonktür. Bu dokümanın
yayımlandığı dönemde ABD deniz gücünün ağırlık merkezleri Batı Pasifik, Basra
Körfezi ve Hint Okyanusu’ydu. Ancak 2007 yılından bu yana çok şey değişti. 2008 Rus Gürcü
savaşı, 2012 yılından itibaren ABD
savunma bütçesinden büyük kesintilere karar verilmesi, 2014 Rusya’nın Kırım
müdahalesi ve Arktik Okyanusunda büyük çıkar çatışması potansiyelinin artması
ile Çin ve diğer Pasifik ülkeleri arasındaki deniz yetki alanları ihtilafları
yeni bir değerlendirmeyi gerekli kıldı. Soğuk Savaşla sona eren Rusya’yı
çevreleme stratejisine geri dönüldü. Artık NATO ve ABD için Rusya ortak değil. Bir
risk de değil. Bir tehdit. Bu rekabet Baltık, Karadeniz, Akdeniz, Atlantik ve
özellikle Kuzey Buz Denizi (Arktik Okyanusu’nda) son derece hızlı gelişti ve
açık düşmanlığa dönü. Rus savaş uçaklarının önlenmesi, savaş gemilerinin
yakından izlenmesi gibi soğuk savaş taktikleri tekrar gündemde.
Yeni
Ulusal Güvenlik Stratejisi (NSS) Dokumanı. Bu
gelişmeler paralelinde Amerikalı denizciler ve stratejistler CS 21’in yeni
güvenlik konjonktürüne adaptasyonunu hızlandırıyorlar. 2015 yılında revize
edilmiş strateji dokümanı CS 21R olarak yayınlanacak. Bu arada geçen Şubat ayı
başında ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi (NSS-2015) Dokümanı yayımlandı.
NSS 2015 dokümanında vurgulanan bazı görev ve
kavramlar Amerikan deniz stratejisine de yön verecek. Yeni NSS, dünyayı
emniyetsiz ve güvensiz bir yer olarak tarif ediyor. (Bu duruma gelmede ABD’nin
doğrudan veya dolaylı rolünü sormadan
geçemiyoruz.) Amerikan değerlerinin esas olduğu belirtiliyor. (Milyonlarca
dünya vatandaşının telefon ve elektronik postalarının gizlice takip edilmesi ya
da Suriye, Irak ve Afganistan’da yaşanan trajediler biz buradayız diye
haykırıyor.)
NSS
2015’in ‘Ortaklarımız ve müttefiklerimizin güvenliğini geliştireceğiz’
yaklaşımı Ukrayna başta olmak üzere
geleceğe yönelik yeni kışkırtmaların ipuçlarını veriyor. Benzer şekilde NSS
dokümanında Amerikan ve küresel enerji güvenliğine, Asya Pasifik bölgesinde
yeniden dengelemeye, başta Afrika olmak üzere bölgesel ve küresel yeni ortaklık
ve ittifaklara, başta IŞID ve El Kaide olmak üzere terörle mücadeleye, demokrasi
ve değerlerinin dünya çapında genişletilmesine, NATO güçlenmesine ve
genişlemesine, küresel ticaretin yeniden şekillendirilmesine vurgular
mevcut. Yeni krizlerin ve insanlık trajedilerinin habercisi olan bu
görevlerin hemen hepsinin icrasında, donanmaya büyük görevler düşüyor. Yeni
deniz strateji dokümanında Rus çıkarlarının yüksek olduğu başta Karadeniz ve
Arktik Okyanusuna vurgu beklenmelidir. Ayrıca devlet inşası kapsamında sözde
Kürdistan’ın denize çıkışı ve deniz yolu ile desteklenmesine yönelik
ipuçlarının da yeni deniz stratejisi dokümanında yer alması sürpriz
olmayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder