Mavi Vatan
Amiral Cem Gürdeniz
Askeri
Endüstriyel Yapı ve Amerikan Donanması
Geçtiğimiz haftalarda ABD Kongresi, 2015 yılı Savunma Bütçesini
onayladı. Bu bütçeden Deniz Kuvvetleri 148 milyar dolar alacak. Bu kaynağın 45
milyar doları personele, bir o kadarı cari harekâtlara, harcanacak. Yeni gemi
ve silah tedariki için 38 milyar dolar ayrılmış durumda. Donanmanın bu durumu
10 yıl önce hayal edilemezdi. Neoliberal ekonomik model ile 1980’lerden sonra
katlanarak büyüyen ABD borçları, başarısız Afgan ve Irak savaşları ile 2008
finans krizi sonrası tepe yaparak Obama yönetimini 17 trilyon dolarlık borç ile
karşı karşıya bıraktı ve onu keskin tedbirler almaya zorladı.
Federal borçlar
güvenlik sorunu. 2010 yılında Genelkurmay Başkanı olan Oramiral Mike
Mullen, “ABD’nin federal borçları en
büyük güvenlik sorunudur!” demişti. Geçtiğimiz yıl içinde ABD Mali
Sorumluluklar ve Reform için Ulusal Komisyon, federal borçlar için:
“Eğer kontrol edilemezlerse
ABD, 2025 yılında sadece sosyal güvenlik, sağlık sigortaları ile federal borç faizini
ödeyebilecek durumda olacaktır”diyordu.
Obama
yönetiminin aldığı kemer sıkma tedbirleri içinde şüphesiz en önemlisi ve en
rahatsız edici olanı, Amerikan savaş makinesini etkileyecek savunma bütçe kısıtlamaları
oldu. ABD ekonomisinin ve teknolojik üstünlüğünün omurgası askeri endüstriyel
yapıdır. Bu yapı tam olarak Kore Savaşı’ndan sonra ortaya çıktı. ABD’de Merkez
Bankası işlevi gören FED’den sonra Devlet Başkanlarının çekindiği sayılı lobi
gruplarına sahiptir. ABD’de Kore Savaşına kadar endüstri ve ekonomi, savaş
durumunda savaşı destekleyebilecek yapıya dönüşüyordu. Kore Savaşı sonrası Soğuk
Savaş’la birlikte, her an savaşa hazır olmak prensibine geçildi. Bu ise büyük
bir askeri yapının ve her yıl genişleyen silah sanayinin doğmasına neden oldu. Aynı
yapı Başkan Kennedy’ye Küba’ya saldırması için baskı yaptı. Aynı yapı Vietnam
Savaşı’nın bir katliama dönüşerek uzaması için her şeyi denedi.
Askeri
Endüstriyel Yapının Tehdidi. 1950
yılından günümüze sadece nükleer silahlar için bu yapıya Amerikan vergilerinden
5 trilyon dolar aktarıldı. Bu
durumun Amerikan halkı için yaratacağı tehdidi gören Başkan Dwight Eisonhower,
1956 yılında askeri endüstriyel yapının hükümet üzerindeki etkisine karşı,
Amerikan halkını uyarmıştı. Başkan, Sovyetlere karşı savunma bahanesi ile
genişleyen bu yapının kontrol dışına çıkarak ABD’ye kendi içinden zarar
vermesinden korkuyordu. Ona göre, savunma sanayi holdingleri ile bilimsel ve
teknolojik sektörün seçkinleri, kamucu politikaları rehin alarak, kamu ve özel
sektör ekonomileri arasındaki hassas dengeyi bozabilirdi. Hükümetin yüksek
bütçeli savunma projeleri üniversitelerin bilimsel araştırma potansiyelini
sadece silahlanma sektörüne yöneltebilirdi. Böylece ABD bir garnizon devletine
dönüşebilir, savaş zamanı sınırlanan hürriyetler barış zamanında da
kısıtlanabilir, askerlerden istenen
fedakârlıklar, barış zamanında halktan da istenebilirdi.
Esinhower’ın
korkusu gerçekleşti. Soğuk Savaş döneminde ve özellikle 11 Eylül sonrası Bush
döneminde askeri endüstriyel yapı kontrol dışına çıktı. ABD hükümeti bu yapının
kontrolündeki lobi ve etki gruplarının etki alanına girdi.
Donanma Bütçesi Azalırken. Obama
yönetimi, 2008 sonrası bu yapıyı karşısına alarak, çok ciddi savunma bütçe
kısıtlamalarına gitti. Ancak Obama bu durumu ne kadar sürdürebilir? Bu yapı
çıkarlarının zedelemesine ne kadar tahammül edebilir? Deniz Kuvvetlerine
yakından bakalım. Obama Yönetimi, 2009-2011 arasında Deniz Kuvvetlerine ait 300
milyar dolarlık 30 yeni projeyi iptal etti. Bush döneminde verilen bir kararla
ABD, 313 gemilik donanmayı hedeflemişti. Obama bu sayısı 237 ye indirdi. Askeri
endüstrinin devlerinden Grumman’a ait en büyük iki tersane kapanmak zorunda
kaldı. 2015 yılında yeni gemi inşa projelerine 14 milyar dolar, yeni uçak
projelerine 13 milyar dolar ayrıldı. Bu
sayılar geçmiş dönemlerle kıyaslandığında askeri endüstriyel yapının beklentilerinin
altında kalıyor. Zira yıllardır bu yapı Amerikan halkının vergilerini
savurganlıkla harcayarak, kontrolsüz bir büyüme sağlamıştı. Finans sektörü para
üzerinden büyük kazançlar elde ederken, bu sektörün onlarla yarış edebilmesi
için fiyatları şişirmesi gerekirdi. Nitekim 2003 yılında 220 milyon dolara imal
edilmesi planlanan kıyı muharebe gemisinin inşa fiyatı, 2008 yılında 660 milyon
dolara çıkmıştı.
Askeri
Endüstriye yeni fırsatlar mı? Obama yönetimi federal
borç yükünü hafifletmeye çalışırken, Rusya’nın Ukrayna hamlesi ile Çin’in
Pasifik’te yaşanan deniz yetki alanları sorunlarına yönelik deklarasyonları ardı
ardına geldi. Geçen ay içinde Obama yönetiminin Japonya’ya güvence vererek, “Senkaku/Diayou
adacıklarının savunma sorumluluğunu” üstlenmesi şüphesiz askeri
endüstriyel yapının ekmeğine yağ sürdü. Amerikan Deniz Kuvvetleri Komutanı
Oramiral Greenert geçen Şubat ayı içinde şunları söylemişti:
“ABD Donanması 20 yıl önce 450 gemiye sahipti
ve herhangi bir günde bu sayının 100’ü uzak denizlerde ve okyanuslarda
görevdeydi. 10 yıl önce 300 gemimiz vardı ve gene 100 gemimiz uzak denizlerdeydi.
Bugün 285 gemimiz var ve görevdeki gemi sayısı değişmedi.”
Yani diyor ki (ya da bir takım gruplar ona
söylettiriyor), “Hükümet bütçe baskısını değiştirmezse kısa süre sonra havlu atacağız!”
Rusya’nın jeopolitik hamleleri ile Çin deniz gücünün önlenemez yükselişi,
Obama’nın savunma bütçesine yönelik kısıtlamalarını kaldırtır ve askeri endüstriyel
yapının baskıları sonuç verirse, ABD, Roma, Osmanlı ve Britanya
İmparatorluğu’nun kaçınılmaz kaderini paylaşmanın zaten aralanmış olan kapısını
ardına kadar açar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder