22 Eylül 2014 Pazartesi

Bir Mektup, Bahriyede Vefa ve Amiral Soner Polat’ın Kitabı

Description: IMG_0131 


Mavi Vatan
Amiral Cem Gürdeniz
Bir Mektup, Bahriyede Vefa ve Amiral Soner Polat’ın Kitabı
Güçlü bir mektup. Geçenlerde ABD’de yaşayan ve Washington DC’deki Vardiya Bizde eylemlerinde bizlerin binlerce mil uzaktaki sesi olan Bahriyeli kızı Aspurce Onay Özcan’dan bir mektup aldım. Bakın ne yazmış:
“Ben Deniz Harp Okulu lojmanlarında büyüdüm. Babam nöbetçiyken ateşlensem en az beş amcam olurdu, beni kucaklayıp revire götürecek…Babam görevdeyken en az on amcam olurdu karne gününe gelecek, babama telefonda anlatacak benim şiir okumamı –kendi kızıyla duyduğu gurudan ne bir gram eksik ne bir gram fazla…Biz kapılarımızı kilitlemezdik hiç. Korkmazdık kimseden. Herkesi kendimiz, kendi ailemiz gibi bilirdik. Tüm  milli ve dini bayramları, özel günleri beraber kutlardık.
Babam bahriyeden emekli oldu. Farklı çok ortamlarımız oldu. Ama düğün gecemde ben o Deniz Harp Okulu masasını görünce ağladım. En çok onlarla kaldım, en çok onlarla duygulandım geçmişi konuşarak. Zamanında sinemada ön koltuk kavgası yaptığım, 30 Ağustos diploma törenlerinde daha iyi yer kapmak için didiştiğim o arkadaşlarıma en güzel masayı verdim ben o gece. Beraber büyüdüğüm ve asla kaybetmek istemediğim o asker evlatlarına.
Siz kimsiniz biliyor musunuz? Siz benim babam yanımda olamadığı anlarda babam olansınız. Siz benim şiirlerimi alkışlayan, siz bir şey lazım mı? Diye gelensiniz..Ben her birinizi, tek tek nasıl unuturum? Nasıl unuttururum?”
Bahriye Dayanışması. Evet, okurken, yüreğiniz aklınızın önüne geçiyor değil mi? Aspurce kızımız haklı. Denize çıkan bahriyeliler eş ve evlatlarını yine bahriyelilere emanet ederler. Bu iş vardiya ile döner durur. Bugün ben giderim, yarın bir başkası. O nedenle bahriye aileleri birbirlerini aile ferdi gibi sever ve sayar. Bu duygu sonuçta vefa ve dayanışma duyguları ile aidiyeti güçlendirir. Balyoz Davasında neden denizcilerin hedef alındığının bir nedeni de budur. Zira silahlı kuvvetler içinde en güçlü dayanışma bağları olanlar bahriyelilerdir.
                  Cumhuriyet Donanmasına ruh ve hayat veren denizcilerin çocuklarına bile aktarılmış dostluk, kardeşlik, paylaşma, dayanışma ve vefa bağlarının bu güçlü temeli sarsılabilir mi?
Son 5 yıldır yaşanan, içimizdeki bir avuç hainin kumpasları sonucu oluşan karanlık tablo 90 yıllık köklü çınarı yıkabilir mi?
Aspurce ders veriyor. Korkudan evlerinin sahte sıcaklığına sığınıp, 50 yıl ekmeğini yedikleri Deniz Kuvvetlerini ve bizleri bu zor günlerinde yalnız bırakan, bırakalım ortak bir bildiri yayımlamayı, eşlerimizin sessiz çığlıklarına bile ortak olmayan başta emekli Oramiraller olmak üzere (Sayın Nusret Güner’i hariç tutuyorum) pek çok bahriyelinin Aspurce’den öğrenecekleri var.
Amiral Soner Polat’tan “Yeniden Kazanmak”.Vefa ve dayanışmanın yaşı yoktur. Bakın “Yeniden Kazanmak” isimli kitabında sınıf arkadaşm Amiral Soner Polat ne söylüyor:
Bu karanlık dönemde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini yapmış emekli personel ve yakınlarından sadece bir kişi bizlere içten ve sıcak duygularla kol, kanat gerdi. Bu kişi eski Deniz Kuvvetleri Komutanlarından merhum Oramiral Emin Göksan’ın eşi Dr. Sayın Süheyla Göksan idi. Bizleri Hasdal’da pek çok kez ziyaret etti. Kitaplar gönderdi. Ayrıca sessiz çığlık eylemlerine katılarak iz bırakan konuşmalar yaptı.”
Başı Göklerde Kadınlarımız. Evet, Süheyla Hanımefendi ilerlemiş yaşına rağmen Aspurce kızımızın ruhuna sahip. Ne mutlu bahriyeye. Bir yanda Aspurce, bir yanda Dr. Süheyla Göksan. Arada da Vardiya Bizde’nin başı göklerde kadınları.

Sizlerin yürekleriniz ve cesaretle yıkanan yüksek ruhlarınız önünde Cumhuriyet Donanması çimariva ile selam duruyor. Aspurce’ler, Dr. Süheyla Göksan’lar ve isimli tüm davalarda eşlerinin yanında kaya gibi duran kadınlarımız ve çocuklarımız bahriyenin ve Cumhuriyet Donanmasının yıkılmazlığının en büyük garantileridir. Onların yarattığı gücü, ne kumpaslar ne de Yargıtayın kararları yok edebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder